Pragmatic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pragmatic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pragmatik:

Pragmatik, bir eylemin işlevselliğine veya sonuçlarına odaklanan ve teorik düşüncelerden ziyade gerçeklerle ilgilenen bir yaklaşımı ifade eder.

  1. Being pragmatic is important in business decisions. (İş kararlarında pragmatik olmak önemlidir.)
  2. We need to take a pragmatic approach to solve this problem. (Bu sorunu çözmek için pragmatik bir yaklaşım benimsememiz gerekiyor.)
  3. Pragmatic solutions are often the most effective. (Pragmatik çözümler genellikle en etkilidir.)
  4. He is a pragmatic leader who focuses on getting things done. (İşleri yapmaya odaklanan pragmatik bir liderdir.)
  5. It’s time to be pragmatic and realistic about the situation. (Durum hakkında pragmatik ve gerçekçi olma zamanı geldi.)
  6. She took a pragmatic approach to saving money. (Para biriktirmek için pragmatik bir yaklaşım benimsedi.)
  7. Pragmatic people are often successful in their careers. (Pragmatik insanlar kariyerlerinde genellikle başarılı olurlar.)
  8. Let’s take a pragmatic view of the situation and figure out a solution. (Duruma pragmatik bir bakış açısıyla yaklaşalım ve bir çözüm bulalım.)
  9. He is known for his pragmatic approach to problem-solving. (Sorun çözme konusunda pragmatik yaklaşımıyla tanınıyor.)
  10. A pragmatic solution might not be the most ideal, but it gets the job done. (Pragmatik bir çözüm en ideal olanı olmayabilir ama işi halleder.)
  11. She is a pragmatic person who always looks for practical solutions. (Pratik çözümler arayan pragmatik bir kişidir.)
  12. Pragmatic thinking is essential for success in the business world. (İş dünyasında başarılı olmak için pragmatik düşünme önemlidir.)
  13. Let’s take a pragmatic approach and focus on what we can control. (Pragmatik bir yaklaşım benimseyerek kontrol edebileceğimiz şeylere odaklanalım.)
  14. He has a pragmatic attitude towards life. (Hayata pragmatik bir tutumla yaklaşıyor.)
  15. A pragmatic approach is often more effective than a theoretical one. (Teorik yaklaşımdan daha etkili olan pragmatik bir yaklaşım sıklıkla daha etkilidir.)
  16. Let’s take a pragmatic view of the costs and benefits before making a decision. (Karar vermeden ö

nce maliyetler ve faydalar konusunda pragmatik bir bakış açısı benimseyelim.)
17. She is known for her pragmatic solutions to complex problems. (Karmaşık sorunlara pragmatik çözümler bulma konusunda tanınıyor.)

  1. It’s important to be pragmatic when setting goals. (Hedefler belirlerken pragmatik olmak önemlidir.)
  2. He has a pragmatic approach to investing that has served him well. (Ona iyi hizmet etmiş olan pragmatik bir yatırım yaklaşımı var.)
  3. Pragmatic decisions are often based on what is practical and achievable. (Pragmatik kararlar genellikle pratik ve gerçekleştirilebilir olanlara dayanır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.