Flee İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Flee İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Flee İle İlgili Cümleler

Anlam: Kaçmak, kaçış

  1. Flee the scene before the police arrive. (Polis gelmeden önce olay yerinden kaç.)
  2. The rabbit flees from the fox. (Tavşan tilkiden kaçar.)
  3. She decided to flee her abusive husband. (O, kötü davranan kocasından kaçmak için karar aldı.)
  4. When the fire alarm sounded, people began to flee the building. (Yangın alarmı çalmaya başladığında, insanlar binadan kaçmaya başladı.)
  5. The prisoners fled from the prison by digging a tunnel. (Mahkumlar bir tünel kazarak hapishaneden kaçtılar.)
  6. The tourists fled the country due to political unrest. (Turistler, siyasi karışıklıklar nedeniyle ülkeden kaçtılar.)
  7. The horse fled when it heard the gunshot. (At, silah sesini duyunca kaçtı.)
  8. He fled the room when he saw the spider. (Örümceği görünce odadan kaçtı.)
  9. The refugees had to flee their homes because of the war. (Mülteciler, savaş nedeniyle evlerinden kaçmak zorunda kaldılar.)
  10. The bird flew away from the cat trying to catch it. (Kendisini yakalamaya çalışan kediden kaçmak için kuş uçtu.)
  11. The convict fled the police car during transportation. (Mahkum, nakil sırasında polis arabasından kaçtı.)
  12. The mouse fled from the cat’s paws. (Fare, kedinin pençelerinden kaçtı.)
  13. She fled the meeting early to avoid her boss. (Patronundan kaçmak için toplantıdan erken kalktı.)
  14. The robbers fled the scene with the stolen money. (Hırsızlar, çalınan parayla olay yerinden kaçtılar.)
  15. The villagers fled to higher ground to escape the flood. (Köylüler, sel sularından kaçmak için daha yüksek araziye kaçtılar.)
  16. She fled from the party because she felt uncomfortable. (Kendini rahat hissetmediği için partiden kaçtı.)
  17. The suspect fled the scene but was later caught by the police. (Şüpheli olay yerinden kaçtı ama daha sonra polis tarafından yakalandı.)
  18. The prey fled from the predator to save its life. (Av, hayatını kurtarmak için yırtıcıdan kaçtı.)
  19. The soldiers had to flee the battlefield when they were outnumbered. (Askerler, sayıca üstün düşman karşısında savaş meydanından kaçmak zorunda kaldılar.)
  20. The bank robbers fled in a stolen car. (Banka soyguncuları, çalınan bir araçla kaçtılar.)
  21. The bird flew to a warmer climate for the winter. (Kış için daha sıcak bir iklime uçtu.)
  22. He fled the restaurant without paying the bill. (Hesabı ödemeden restorandan kaçtı.)
  23. The refugees fled across the border to the neighboring country. (Mülteciler, sınırı geçerek komşu ülkeye kaçtılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.