Policymaker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Policymaker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Policymaker Nedir?

Policymaker, Türkçe karşılığıyla politika yapıcı veya karar alıcı, bir ülkenin veya kuruluşun politikalarını belirleyen kişilerdir. Bu kişiler genellikle hükümet yetkilileri, siyasi liderler veya yönetim kurulu üyeleridir.

Örnek Cümleler:

1. As a policymaker, it’s important to consider the long-term impact of decisions.
(Türkçe: Politika yapıcı olarak, kararların uzun vadeli etkisini düşünmek önemlidir.)

  1. Policymakers need to balance competing priorities when making decisions.
    (Türkçe: Politika yapıcılar, karar verirken çekişen öncelikleri dengelemelidir.)

  2. The policymaker announced new measures to address the issue of climate change.
    (Türkçe: Politika yapıcı, iklim değişikliği konusunda yeni önlemler açıkladı.)

  3. Policymakers should consider the views of all stakeholders before making decisions.
    (Türkçe: Politika yapıcılar, karar vermeden önce tüm paydaşların görüşlerini dikkate almalıdır.)

  4. The policymaker’s decision had a significant impact on the economy.
    (Türkçe: Politika yapıcının kararı, ekonomi üzerinde önemli bir etkiye sahipti.)

  5. Policymakers need to be transparent and accountable for their decisions.
    (Türkçe: Politika yapıcılar, kararlarından şeffaf ve hesap verebilir olmalıdır.)

  6. The policymaker consulted with experts before making a decision.
    (Türkçe: Politika yapıcı, karar vermeden önce uzmanlarla danıştı.)

  7. Policymakers should strive for policies that benefit the majority of the population.
    (Türkçe: Politika yapıcılar, çoğunluğa fayda sağlayan politikaları amaçlamalıdır.)

  8. The policymaker’s speech outlined the government’s plans for healthcare reform.
    (Türkçe: Politika yapıcının konuşması, sağlık reformu için hükümetin planlarını özetledi.)

  9. Policymakers must be aware of the potential unintended consequences of their decisions.
    (Türkçe: Politika yapıcılar, kararlarının olası beklenmeyen sonuçlarının farkında olmalıdır.)

  10. The policymaker announced a new initiative to promote renewable energy.
    (Türkçe: Politika yapıcı, yenilenebilir enerjiyi teşvik etmek için yeni bir girişim açıkladı.)

  11. Policymakers should strive to create policies that are fair and equitable for all.
    (Türkçe: Politika yapıcılar, herkes için adil ve eşitlikçi politikalar oluşturmayı amaçlamalıdır.)

  12. The policymaker’s decision was met with criticism from opposition parties.
    (Türkçe: Politika yapıcının kararı, muhalefet partilerinden eleştiri aldı.)

  13. Policymakers need to consider the impact of their decisions on marginalized communities.
    (T

ürkçe: Politika yapıcılar, kararlarının marjinalleştirilmiş topluluklar üzerindeki etkisini düşünmelidir.)

  1. The policymaker’s proposal was met with enthusiasm from environmental groups.
    (Türkçe: Politika yapıcının önerisi, çevre gruplarından ilgiyle karşılandı.)

  2. Policymakers should consider the potential trade-offs of different policy options.
    (Türkçe: Politika yapıcılar, farklı politika seçeneklerinin olası takaslarını göz önünde bulundurmalıdır.)

  3. The policymaker’s decision was based on a thorough analysis of available data.
    (Türkçe: Politika yapıcının kararı, mevcut verilerin kapsamlı bir analizine dayanıyordu.)

  4. Policymakers need to be responsive to changing circumstances and new information.
    (Türkçe: Politika yapıcılar, değişen koşullara ve yeni bilgilere duyarlı olmalıdır.)

  5. The policymaker’s proposal was widely criticized by business groups.
    (Türkçe: Politika yapıcının önerisi, iş grupları tarafından geniş çapta eleştirildi.)

  6. Policymakers should strive to create policies that promote social justice and equality.
    (Türkçe: Politika yapıcılar, sosyal adalet ve eşitliği teşvik eden politikalar oluşturmayı amaçlamalıdır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.