Pleasant, Pleasanter, Pleasantest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pleasant, Pleasanter, Pleasantest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pleasant, Pleasanter, Pleasantest Nedir?

Pleasant, “hoş, keyifli” anlamında bir sıfattır. Pleasanter ise “daha hoş, daha keyifli” anlamına gelirken, pleasantest ise “en hoş, en keyifli” anlamını taşır.

Örnek Cümleler:

1. The weather is very pleasant today. (Bugün hava çok hoş.)
2. She has a pleasant personality. (O, hoş bir kişiliğe sahip.)
3. The hotel room had a pleasant view of the sea. (Otel odası, denizin hoş manzarasına sahipti.)
4. The flowers have a pleasant aroma. (Çiçeklerin hoş bir kokusu var.)
5. Spending time with you is always pleasant. (Seninle zaman geçirmek her zaman keyiflidir.)
6. The music was very pleasant to listen to. (Müzik dinlemek çok keyifliydi.)
7. The food had a very pleasant taste. (Yemek, çok hoş bir tat sahip oldu.)
8. She greeted us with a pleasant smile. (O, bize hoş bir gülümsemeyle selam verdi.)
9. The atmosphere in the room was very pleasant. (Odadaki atmosfer çok hoştu.)
10. The scent of the flowers was even pleasanter in the morning. (Çiçeklerin kokusu sabahları daha da hoş olur.)
11. The trip became even more pleasant after we stopped at the beach. (Plajda durduktan sonra gezimiz daha da keyifli oldu.)
12. She always has a pleasant demeanor, no matter what the situation. (Her zaman ne olursa olsun, hoş bir tavır sergiler.)
13. The sunset was one of the most pleasant sights I’ve ever seen. (Günbatımı gördüğüm en hoş manzaralardan biriydi.)
14. The conversation was pleasant and engaging. (Sohbet hoş ve ilgi çekiciydi.)
15. The breeze was pleasantly cool on a hot day. (Sıcak bir günde esen rüzgar hoşça serinleticiydi.)
16. The party was pleasant until the music stopped. (Müzik durana kadar parti hoş geçti.)
17. The colors in the painting were very pleasant to look at. (Tablodaki renkler çok hoşa gitti.)
18. The company’s employees have a pleasant working environment. (Şirketin çalışanları hoş bir çalışma ortamına sahiptir.)
19. Her voice was very pleasant to listen to. (Sesi dinlemesi çok hoştu.)
20. The tea had a pleasantly sweet flavor. (Çayın hoşça tatlı bir lezzeti vardı.)

İngilizce cümleleri kalın ve mavi renkte yazdım.

Türkçe Karşılıkları:

1. The weather is very pleasant today. (Bugün hava çok hoş.)
2. She has a pleasant personality. (O, hoş bir kişiliğe sahip.)
3. The hotel room had a pleasant view of the sea. (Otel odası, denizin hoş manzarasına sahipti.)
4. The flowers have a pleasant aroma. (Çiçeklerin hoş bir kokusu var.)
5. Spending time with you is always pleasant. (Seninle zaman geçirmek her zaman keyiflidir.)
6. The music was very pleasant to listen to. (Müzik dinlemek çok keyifliydi.)
7. The food had a very pleasant taste. (Yemek, çok hoş bir tat sahip oldu.)
8. She greeted us with a pleasant smile. (O, bize hoş bir gülümsemeyle selam verdi.)
9. The atmosphere in the room was very pleasant. (Odadaki atmosfer çok hoştu.)
10. The scent of the flowers was even pleasanter in the morning. (Çiçeklerin kokusu sabahları daha da hoş olur.)
11. The trip became even more pleasant after we stopped at the beach. (Plajda durduktan sonra gezimiz daha da keyifli oldu.)
12. She always has a pleasant demeanor, no matter what the situation. (Her zaman ne olursa olsun, hoş bir tavır sergiler.)
13. The sunset was one of the most pleasant sights I’ve ever seen. (Günbatımı gördüğüm en hoş manzaralardan biriydi.)
14. The conversation was pleasant and engaging. (Sohbet hoş ve ilgi çekiciydi.)
15. The breeze was pleasantly cool on a hot day. (Sıcak bir günde esen rüzgar hoşça serinleticiydi.)
16. The party was pleasant until the music stopped. (Müzik durana kadar parti hoş geçti.)
17. The colors in the painting were very pleasant to look at. (Tablodaki renkler çok hoşa gitti.)
18. The company’s employees have a pleasant working environment. (Şirketin çalışanları hoş bir çalışma ortamına sahiptir.)
19. Her voice was very pleasant to listen to. (Sesi dinlemesi çok hoştu.)
20. The tea had a pleasantly sweet flavor. (Çayın hoşça tatlı bir lezzeti vardı.)

İngilizce cümleleri kalın ve mavi renkte yazdım.