Fate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fate, kader veya yazgı anlamına gelir. Bir şeyin belirlenmiş bir şekilde olması ya da belirli bir sona doğru ilerlemesi anlamında kullanılır.

Fate is something that cannot be changed. (Kader değiştirilemeyen bir şeydir.)
It was his fate to become a successful businessman. (Başarılı bir iş insanı olmak onun kaderiydi.)
I believe in the power of fate. (Kaderin gücüne inanıyorum.)
His fate was sealed the moment he made that decision. (O kararı verdiği anda kaderi belirlenmişti.)
She accepted her fate and moved on. (Kaderini kabul etti ve ilerlemeye devam etti.)
The fate of the company was in their hands. (Şirketin kaderi onların ellerindeydi.)
He blamed his fate for his misfortunes. (Talihsizlikleri için kaderini suçladı.)
They left their fate in the hands of the gods. (Tanrıların ellerinde kaderlerini bıraktılar.)
The fate of the world rested on their shoulders. (Dünyanın kaderi onların omuzlarındaydı.)
He was resigned to his fate. (Kaderine boyun eğmişti.)
The fate of the hostages was uncertain. (Rehinelerin kaderi belirsizdi.)
She felt that her fate was tied to his. (Kaderinin onunkiyle bağlantılı olduğunu hissetti.)
The fate of the project was in the balance. (Projenin kaderi dengede idi.)
He tried to change his fate by working harder. (Daha çok çalışarak kaderini değiştirmeye çalıştı.)
The fate of the country was at stake. (Ülkenin kaderi tehlikede idi.)
They were resigned to their fate and didn’t fight back. (Kaderlerine boyun eğdiler ve karşı koym

She felt like her fate was predetermined. (Kaderinin önceden belirlendiğini hissetti.)
The ancient Greeks believed in the power of fate. (Eski Yunanlılar kaderin gücüne inanırdı.)
He wondered if his fate was linked to his ancestors. (Kaderinin atalarıyla bağlantılı olup olmadığını merak etti.)
The fate of the characters in the book kept the reader on edge. (Kitaptaki karakterlerin kaderi okuru gerilimde tuttu.)

Eğitim Platformu