Accommodating İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accommodating İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accommodating

Accommodating kelimesi “uyumlu” veya “uyum sağlayan” anlamlarına gelir.

1. She was always accommodating to the needs of others. (O, diğerlerinin ihtiyaçlarına her zaman uyum sağlayan biriydi.)
2. The hotel was very accommodating and allowed us to check in early. (Otel çok uyumlu davrandı ve bize erken giriş yapma izni verdi.)
3. The teacher was very accommodating and gave extra help to struggling students. (Öğretmen, zorlanan öğrencilere ekstra yardım sağlayarak çok uyumlu davrandı.)
4. She was so accommodating that she even changed her plans to help me out. (O kadar uyumlu ki, bana yardım etmek için planlarını bile değiştirdi.)
5. The restaurant was very accommodating and made special accommodations for my dietary restrictions. (Restoran çok uyumlu davrandı ve benim diyet kısıtlamalarım için özel düzenlemeler yaptı.)
6. He was accommodating to everyone, even those who disagreed with him. (O, herkese uyumlu davrandı, hatta kendisiyle aynı fikirde olmayanlara bile.)
7. The company was accommodating and allowed employees to work from home during the pandemic. (Şirket, çalışanların pandemi sırasında evden çalışmalarına izin vererek çok uyumlu davrandı.)
8. She was accommodating to her guests and made sure they had everything they needed. (Konuklarına uyumlu davrandı ve ihtiyaçları olan her şeyi sağladığından emin oldu.)
9. The airline was accommodating and allowed us to change our flight without any fees. (Hava yolu çok uyumlu davrandı ve uçuşumuzu ücret ödemeden değiştirmemize izin verdi.)
10. He was always accommodating to his wife’s wishes, even if it meant sacrificing his own. (O, karısının isteklerine her zaman uyumlu davrandı, kendi isteklerinden vazgeçmesi gerektiği durumlarda bile.)
11. The hotel staff were very accommodating and helped us with all of our requests. (Otel çalışanları çok uyumlu davrandı ve tüm isteklerimize yardımcı oldular.)
12. She was accommodating and listened to all of my concerns. (O, uyumlu davrandı ve tüm endişelerimi dinledi.)
13. The company was accommodating and provided me with a flexible work schedule. (Şirket, bana esnek bir çalışma programı sağlayarak çok uyumlu davrandı.)
14. The landlord was very accommodating and allowed us to have pets in the apartment. (Ev sahibi çok uyumlu davrandı ve apartmanda evcil hayvan beslememize izin verdi.)
15. She was accommodating and made sure

that everyone felt comfortable at the party. (O, uyumlu davrandı ve herkesin partiye rahat hissettiğinden emin oldu.)
16. The hotel was accommodating and provided us with a shuttle to the airport. (Otel çok uyumlu davrandı ve bize havaalanına bir servis sağladı.)

17. The boss was very accommodating and allowed me to take time off for my family emergency. (Patronum çok uyumlu davrandı ve ailevi bir acil durum için zaman ayırmama izin verdi.)
18. She was accommodating and let me borrow her car for the weekend. (O, uyumlu davrandı ve hafta sonu arabasını ödünç almama izin verdi.)
19. The hotel was accommodating and provided us with a room upgrade at no extra cost. (Otel çok uyumlu davrandı ve bize ekstra ücret ödemeden oda yükseltmesi sağladı.)
20. He was accommodating and worked around my schedule to set up a meeting. (O, uyumlu davrandı ve toplantı düzenlemek için programıma uygun olarak çalıştı.)