Plaster İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plaster İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plaster (Sıva)

Plaster kelimesi Türkçede “duvarların veya tavanların düzleştirilmesi veya kaplanması için kullanılan ince alçı tabakası” anlamına gelir. İngilizce cümlelerde kullanım örnekleri şu şekilde olabilir:

  1. I need to buy some plaster to fix the hole in the wall. (Duvarındaki deliği tamir etmek için bazı sıva satın almam gerekiyor.)
  2. The plaster on the ceiling is starting to crack. (Tavanın sıvası çatlamaya başladı.)
  3. The builders applied a thick layer of plaster to the walls. (İnşaatçılar duvarlara kalın bir sıva tabakası uyguladılar.)
  4. She spent all day plastering the bathroom walls. (Banyo duvarlarını sıvamak için tüm gün harcadı.)
  5. The plaster has to dry before we can paint the walls. (Duvarları boyayabilmemiz için sıvanın kuruması gerekiyor.)
  6. The old house had beautiful ornate plasterwork. (Eski evin güzel süslü sıva işleri vardı.)
  7. He accidentally knocked off a chunk of plaster while moving the sofa. (Kanepeleri taşırken yanlışlıkla bir parça sıva düşürdü.)
  8. The plasterer smoothed out the bumps in the wall. (Sıvacı duvardaki tümsekleri düzeltti.)
  9. They used a special plaster mix to create a textured finish on the walls. (Duvarlarda dokulu bir bitiş elde etmek için özel bir sıva karışımı kullandılar.)
  10. The plaster cast on her broken leg made it difficult for her to move around. (Kırık bacağındaki sıva alçısı hareket etmesini zorlaştırdı.)
  11. The sculptor used plaster to make a mold of the model’s face. (Heykeltıraş, modelin yüzünü kalıp yapmak için sıva kullandı.)
  12. The damp weather caused the plaster to come away from the wall. (Nemli hava duvardaki sıvanın dökülmesine neden oldu.)
  13. They hired a plasterer to repair the damage caused by the leaking roof. (Sızdıran çatıdan kaynaklanan hasarı onarmak için bir sıvacı kiraladılar.)
  14. He accidentally got plaster all over his clothes. (Kıyafetlerinin tamamına yanlışlıkla sıva bulaştı.)
  15. The plasterboard is easy to cut and shape. (Sıva levhası kesmesi ve şekillendirmesi kolaydır.)
  16. She used plaster to create a raised design on the fireplace. (Şöminede kabartma bir tasarım yapmak için sıva kullandı.)
  17. The plaster ceiling in the old theater was beautifully decorated. (Eski tiyatronun sıva tavanı güzel bir şekilde dekore edilmişti.)
  18. The plaster was still wet when they left it to dry overnight. (Sıva, bir gece kuruması için bırak
  1. The plumber had to remove some of the plaster to fix the leaky pipe behind the wall. (Tesisatçı, duvarın arkasındaki sızdıran boruyu tamir etmek için biraz sıva çıkarmak zorunda kaldı.)
  2. The artist used plaster as a medium to create a sculpture. (Sanatçı, bir heykel yapmak için bir araç olarak sıva kullandı.)

(Türkçe çeviriler kalın ve turuncu renkte yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.