Fallibility İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fallibility İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fallibility (Yanılabilirlik) Nedir?

Fallibility, bir kişinin veya sistemin hatalı olabilme veya yanılabilme özelliğidir.

  1. Despite his intelligence, he is aware of his fallibility. (Zekasına rağmen, yanılabilirliğinin farkındadır.)
  2. The fallibility of the eyewitness testimony was exposed during the trial. (Görgü tanığı ifadesinin yanılabilirliği, duruşma sırasında ortaya çıkarıldı.)
  3. Science acknowledges the fallibility of theories and accepts that they may need to be revised or discarded. (Bilim, teorilerin yanılabilirliğini kabul eder ve revize veya atılması gerekebileceğini kabul eder.)
  4. The pilot recognized the fallibility of the aircraft’s navigation system and relied on backup instruments. (Pilot, uçağın navigasyon sisteminin yanılabilirliğini fark etti ve yedek aletlere güvendi.)
  5. The CEO’s fallibility was revealed when the company suffered a significant financial loss. (CEO’nun yanılabilirliği, şirket önemli bir finansal kayıp yaşadığında ortaya çıktı.)
  6. The fallibility of the software caused numerous errors in the program. (Yazılımın yanılabilirliği, programda birçok hataya neden oldu.)
  7. The psychologist explained the fallibility of human memory and how it can be influenced by external factors. (Psikolog, insan belleğinin yanılabilirliğini ve nasıl dış faktörler tarafından etkilenebileceğini açıkladı.)
  8. The fallibility of the legal system became evident when an innocent person was wrongly convicted. (Hukuk sisteminin yanılabilirliği, masum bir kişinin yanlışlıkla mahkum edilmesiyle ortaya çıktı.)
  9. The historian acknowledged the fallibility of historical accounts and the need to analyze multiple sources. (Tarihçi, tarihi hesapların yanılabilirliğini ve birden fazla kaynağı analiz etme gerekliliğini kabul etti.)
  10. The fallibility of weather forecasts was evident when a sudden storm caught many people off guard. (Hava tahminlerinin yanılabilirliği, aniden çıkan bir fırtına birçok insanı hazırlıksız yakaladığında ortaya çıktı.)
  11. The fallibility of the security system was exposed when the building was robbed despite having multiple alarms. (Güvenlik sisteminin yanılabilirliği, birden fazla alarm olmasına rağmen bina soyulduğunda ortaya çıktı.)
  12. The teacher emphasized the fallibility of online sources and the importance of fact-checking. (Öğretmen, çevrimiçi kaynakların yanılabilirliğini ve doğrulama yapmanın önemini vurguladı.)
  13. The fallibility of human judgment was evident when the wrong candidate was selected for the job. (İş için yanlış aday seçildiğinde insan yargısının yanılabilirliği ortaya çıktı.)
  14. The fallibility of the stock market was exposed when a major company’s stock value suddenly plummeted. (
  1. The fallibility of the stock market was exposed when a major company’s stock value suddenly plummeted. (Büyük bir şirketin hisse değeri aniden düşerek, borsanın yanılabilirliği ortaya çıktı.)
  2. The fallibility of the algorithm caused incorrect search results to be displayed. (Algoritmanın yanılabilirliği, yanlış arama sonuçlarının görüntülenmesine neden oldu.)
  3. The fallibility of human perception was evident when two people saw the same event but had different interpretations. (İki kişinin aynı olayı gördüğü ancak farklı yorumlamalar yaptığı durum, insan algısının yanılabilirliğini ortaya koydu.)
  4. The fallibility of the medical diagnosis was exposed when a patient was misdiagnosed. (Hekim teşhisinin yanılabilirliği, bir hastanın yanlış teşhis edilmesiyle ortaya çıkarıldı.)
  5. The fallibility of the voting system was exposed when allegations of election fraud arose. (Oylama sisteminin yanılabilirliği, seçim dolandırıcılığı iddiaları ortaya çıktığında açığa çıktı.)
  6. The fallibility of the education system was exposed when students who were labeled as “gifted” failed to meet expectations. (Eğitim sisteminin yanılabilirliği, “dahi” olarak nitelendirilen öğrencilerin beklentileri karşılayamamasıyla ortaya çıktı.)
  7. The fallibility of the translation software caused several mistranslations to occur. (Çeviri yazılımının yanılabilirliği, birkaç yanlış tercümenin yapılmasına neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.