Pitiless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pitiless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pitiless Nedir?

Pitiless, İngilizce bir kelime olup, Türkçe karşılığı “merhametsiz” veya “insafsız” olarak çevrilebilir. Bir kişinin pitiless olması, başkalarının acısına veya zorluklarına karşı ilgisiz ve kayıtsız olduğunu ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. The pitiless dictator showed no mercy to his political opponents. (Merhametsiz diktatör, siyasi rakiplerine hiç acımadı.)
  2. The pitiless landlord evicted the poor family without any consideration. (Merhametsiz ev sahibi, yoksul aileyi hiç düşünmeden tahliye etti.)
  3. The pitiless hunter killed the endangered species without any remorse. (Merhametsiz avcı, tehlike altındaki türü hiç pişmanlık duymadan öldürdü.)
  4. The pitiless boss fired his employees without warning. (Merhametsiz patron, çalışanlarını uyarı yapmadan kovdu.)
  5. The pitiless thief stole from the helpless old lady. (Merhametsiz hırsız, çaresiz yaşlı kadından çaldı.)
  6. The pitiless judge gave the maximum sentence to the defendant. (Merhametsiz hakim, sanığa en yüksek cezayı verdi.)
  7. The pitiless doctor refused to treat the dying patient. (Merhametsiz doktor, ölmekte olan hastayı tedavi etmeyi reddetti.)
  8. The pitiless teacher punished the student severely for a minor mistake. (Merhametsiz öğretmen, küçük bir hatadan dolayı öğrencisini sert bir şekilde cezalandırdı.)
  9. The pitiless soldier showed no mercy to the innocent civilians. (Merhametsiz asker, masum sivillere hiç acımadı.)
  10. The pitiless creditor seized the debtor’s assets without hesitation. (Merhametsiz alacaklı, borçlunun varlıklarını tereddüt etmeden ele geçirdi.)
  11. The pitiless parent abandoned their children without any remorse. (Merhametsiz ebeveynler, çocuklarını hiç pişmanlık duymadan terk etti.)
  12. The pitiless employer exploited their workers for maximum profit. (Merhametsiz işveren, çalışanlarını maksimum kar için sömürdü.)
  13. The pitiless landlord raised the rent despite the tenants’ financial struggles. (Merhametsiz ev sahibi, kiracıların maddi zorluklarına rağmen kira fiyatını yükseltti.)
  14. The pitiless politician ignored the plight of the homeless population. (Merhametsiz siyasetçi, evsiz nüfusun sıkıntılarını görmezden geldi.)
  15. The pitiless boss denied the employee’s request for a day off. (Merhametsiz patron, çalışanın izin talebini reddetti.)
  16. The pitiless judge sentenced the wrongfully accused to a harsh punishment. (Merhametsiz hakim, haksız yere suçlananı sert bir cezaya çarptırdı.)
  1. The pitiless coach pushed his players to the brink of exhaustion. (Merhametsiz antrenör, oyuncularını tükenme noktasına kadar zorladı.)
  2. The pitiless neighbor complained about the noise without considering the circumstances. (Merhametsiz komşu, durumu düşünmeden gürültü hakkında şikayet etti.)
  3. The pitiless prosecutor pursued the case relentlessly despite the lack of evidence. (Merhametsiz savcı, kanıt olmamasına rağmen davayı acımasızca takip etti.)
  4. The pitiless critic attacked the artist’s work without offering any constructive feedback. (Merhametsiz eleştirmen, sanatçının eserine yapıcı bir geri bildirim sunmadan saldırdı.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Merhametsiz diktatör, siyasi rakiplerine hiç acımadı.
  2. Merhametsiz ev sahibi, yoksul aileyi hiç düşünmeden tahliye etti.
  3. Tehlike altındaki türü hiç pişmanlık duymadan öldüren merhametsiz avcı.
  4. Çalışanlarını uyarı yapmadan kovarak merhametsiz patron.
  5. Çaresiz yaşlı kadından çalan merhametsiz hırsız.
  6. Sanığa en yüksek cezayı veren merhametsiz hakim.
  7. Ölmekte olan hastayı tedavi etmeyi reddeden merhametsiz doktor.
  8. Küçük bir hatadan dolayı öğrencisini sert bir şekilde cezalandıran merhametsiz öğretmen.
  9. Masum sivillere hiç acımayan merhametsiz asker.
  10. Borçlunun varlıklarını tereddüt etmeden ele geçiren merhametsiz alacaklı.
  11. Çocuklarını hiç pişmanlık duymadan terk eden merhametsiz ebeveynler.
  12. Çalışanlarını maksimum kar için sömüren merhametsiz işveren.
  13. Kiracıların maddi zorluklarına rağmen kira fiyatını yükselten merhametsiz ev sahibi.
  14. Evsiz nüfusun sıkıntılarını görmezden gelen merhametsiz siyasetçi.
  15. Çalışanın izin talebini reddeden merhametsiz patron.
  16. Haksız yere suçlananı sert bir cezaya çarptıran merhametsiz hakim.
  17. Oyuncularını tükenme noktasına kadar zorlayan merhametsiz antrenör.
  18. Durumu düşünmeden gürültü hakkında şikayet eden merhametsiz komşu.
  19. Kanıt olmamasına rağmen davayı acımasızca takip eden merhametsiz savcı.
  20. Sanatçının eserine yapıcı bir geri bildirim sunmadan saldıran merhametsiz eleştirmen.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.