Facilitate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Facilitate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Facilitate ne demek?

Facilitate, bir şeyin gerçekleştirilmesine yardımcı olmak, kolaylaştırmak anlamına gelen bir fiildir.

  1. The new software will facilitate the process of data analysis.
    (Türkçe: Yeni yazılım, veri analizi sürecini kolaylaştıracak.)
  2. The teacher used visuals to facilitate understanding of the lesson.
    (Türkçe: Öğretmen, derste anlayışı kolaylaştırmak için görseller kullandı.)
  3. The government plans to facilitate international trade.
    (Türkçe: Hükümet, uluslararası ticareti kolaylaştırmayı planlıyor.)
  4. The company offers services that facilitate communication between businesses.
    (Türkçe: Şirket, işletmeler arasındaki iletişimi kolaylaştıran hizmetler sunuyor.)
  5. The new road will facilitate access to the airport.
    (Türkçe: Yeni yol, havaalanına erişimi kolaylaştıracak.)
  6. The organizers facilitated the conference by providing translators for non-English speakers.
    (Türkçe: Organizatörler, İngilizce bilmeyenler için tercüman sağlayarak konferansı kolaylaştırdılar.)
  7. The software company developed a program to facilitate file sharing.
    (Türkçe: Yazılım şirketi, dosya paylaşımını kolaylaştırmak için bir program geliştirdi.)
  8. The new policy will facilitate the process of obtaining visas.
    (Türkçe: Yeni politika, vize alım sürecini kolaylaştıracak.)
  9. The gym offers classes to facilitate weight loss.
    (Türkçe: Spor salonu, kilo verme sürecini kolaylaştırmak için dersler sunuyor.)
  10. The organization facilitated the fundraising event by providing a venue and promotion.
    (Türkçe: Kuruluş, mekan ve tanıtım sağlayarak bağış toplama etkinliğini kolaylaştırdı.)
  11. The new software will facilitate online shopping.
    (Türkçe: Yeni yazılım, online alışverişi kolaylaştıracak.)
  12. The museum offers guided tours to facilitate learning.
    (Türkçe: Müze, öğrenmeyi kolaylaştırmak için rehberli turlar sunuyor.)
  13. The organization facilitates mentorship programs for young professionals.
    (Türkçe: Kuruluş, genç profesyoneller için mentorluk programlarını kolaylaştırıyor.)
  14. The new system will facilitate online payments.
    (Türkçe: Yeni sistem, online ödemeleri kolaylaştıracak.)
  15. The teacher facilitated group work by assigning specific roles to each student.
    (Türkçe: Öğretmen, her öğrenciye belirli görevler atayarak grup çalışmasını kolaylaştırd
  1. The government established a committee to facilitate the integration of refugees.
    (Türkçe: Hükümet, mültecilerin entegrasyonunu kolaylaştırmak için bir komite kurdu.)
  2. The new technology will facilitate remote work for employees.
    (Türkçe: Yeni teknoloji, çalışanlar için uzaktan çalışmayı kolaylaştıracak.)
  3. The organization facilitated a workshop on time management.
    (Türkçe: Kuruluş, zaman yönetimi üzerine bir atölye çalışması düzenleyerek kolaylaştırdı.)
  4. The company implemented a system to facilitate customer feedback.
    (Türkçe: Şirket, müşteri geri bildirimlerini kolaylaştırmak için bir sistem uyguladı.)
  5. The teacher facilitated a class discussion by encouraging participation from all students.
    (Türkçe: Öğretmen, tüm öğrencilerin katılımını teşvik ederek sınıf tartışmasını kolaylaştırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.