Pigeon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pigeon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pigeon (Güvercin) İle İlgili İngilizce Cümleler

Pigeon, English dilinde “güvercin” anlamına gelir. Güvercinler, kentlerde ve kırsal alanlarda yaygın olarak bulunan kuşlardır ve genellikle insanlarla yakın temas halindedirler.

  1. The pigeon cooed softly on the windowsill. (Güvercin pencere pervazında hafifçe öttü.)
  2. He raised homing pigeons as a hobby. (O, hobi olarak evcil güvercin besledi.)
  3. The pigeon fluttered its wings and flew away. (Güvercin kanatlarını çırptı ve uçtu.)
  4. Pigeons are often used as messengers. (Güvercinler sıklıkla haberci olarak kullanılır.)
  5. She tossed some breadcrumbs to the pigeons in the park. (Parktaki güvercinlere bazı ekmek kırıntıları attı.)
  6. A flock of pigeons gathered in the town square. (Kent meydanında bir grup güvercin toplandı.)
  7. The statue in the park was covered in pigeon droppings. (Parktaki heykel güvercin dışkılarıyla kaplandı.)
  8. The pigeon roosted on the rooftop of the building. (Güvercin binanın çatısında konakladı.)
  9. He shot a pigeon while hunting in the woods. (Ormanda avlanırken bir güvercin vurdu.)
  10. The pigeon strutted confidently across the street. (Güvercin kendinden emin bir şekilde caddeyi geçti.)
  11. Pigeons are known for their ability to navigate. (Güvercinler, navigasyon becerileriyle tanınırlar.)
  12. The pigeon flapped its wings and took off into the sky. (Güvercin kanatlarını çırptı ve havaya uçtu.)
  13. The old man fed the pigeons every day. (Yaşlı adam güvercinleri her gün besledi.)
  14. A pigeon landed on the balcony railing. (Balkon korkuluklarına bir güvercin kondu.)
  15. They released the pigeons at the wedding as a symbol of love and peace. (Düğünde aşk ve barışın sembolü olarak güvercinleri saldılar.)
  16. The pigeon nested in the eaves of the house. (Güvercin evin saçaklarına yuva yaptı.)
  17. She shooed the pigeons away from the picnic blanket. (Piknik örtüsünden güvercinleri kovdu.)
  18. The pigeon bobbed its head up and down as it walked. (Güvercin yürürken başını yukarı ve aşağı salladı.)
  19. The child was fascinated by the flock of pigeons in the park.
  1. The city council implemented measures to control the pigeon population. (Belediye, güvercin popülasyonunu kontrol altına almak için önlemler aldı.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Güvercin pencere pervazında hafifçe öttü.
  2. O, hobi olarak evcil güvercin besledi.
  3. Güvercin kanatlarını çırptı ve uçtu.
  4. Güvercinler sıklıkla haberci olarak kullanılır.
  5. Parktaki güvercinlere bazı ekmek kırıntıları attı.
  6. Kent meydanında bir grup güvercin toplandı.
  7. Parktaki heykel güvercin dışkılarıyla kaplandı.
  8. Güvercin binanın çatısında konakladı.
  9. Ormanda avlanırken bir güvercin vurdu.
  10. Güvercin kendinden emin bir şekilde caddeyi geçti.
  11. Güvercinler, navigasyon becerileriyle tanınırlar.
  12. Güvercin kanatlarını çırptı ve havaya uçtu.
  13. Yaşlı adam güvercinleri her gün besledi.
  14. Balkon korkuluklarına bir güvercin kondu.
  15. Düğünde aşk ve barışın sembolü olarak güvercinleri saldılar.
  16. Güvercin evin saçaklarına yuva yaptı.
  17. Piknik örtüsünden güvercinleri kovdu.
  18. Güvercin yürürken başını yukarı ve aşağı salladı.
  19. Çocuk parktaki güvercin sürüsünden büyülendi.
  20. Belediye, güvercin popülasyonunu kontrol altına almak için önlemler aldı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.