Emerge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emerge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emerge

Emerge kelimesi Türkçede “ortaya çıkmak, belirmek” anlamına gelir.

İşte 20 örnek cümle:

  1. A new star emerged in the night sky. (Gece gökyüzünde yeni bir yıldız belirdi.)
  2. The truth will eventually emerge. (Gerçek sonunda ortaya çıkacak.)
  3. The butterfly emerged from its cocoon. (Kelebek koza içinden çıktı.)
  4. The sun emerged from behind the clouds. (Güneş bulutların arkasından çıktı.)
  5. The company is expected to emerge as a market leader. (Şirketin bir piyasa lideri olarak ortaya çıkması bekleniyor.)
  6. The submarine emerged from the water. (Denizaltı suyun yüzeyine çıktı.)
  7. The details of the scandal began to emerge. (Skandalın detayları ortaya çıkmaya başladı.)
  8. The snake emerged from its hiding place. (Yılan saklandığı yerden çıktı.)
  9. A new trend has emerged in fashion. (Modada yeni bir trend ortaya çıktı.)
  10. The child emerged from the ball pit with a big smile on his face. (Çocuk, yüzünde büyük bir gülümsemeyle top havuzundan çıktı.)
  11. The singer emerged on stage to thunderous applause. (Şarkıcı, gök gürültülü alkışlarla sahneye çıktı.)
  12. The flowers emerged from the ground in spring. (Çiçekler baharda topraktan çıktı.)
  13. The winner of the race finally emerged after a long and grueling competition. (Yarışın galibi uzun ve yorucu bir mücadelenin ardından nihayet ortaya çıktı.)
  14. The suspect’s fingerprints emerged as a match for the crime scene evidence. (Şüphelinin parmak izleri, suç mahalli kanıtlarıyla eşleşti.)
  15. A pattern began to emerge in the data. (Verilerde bir desen ortaya çıkmaya başladı.)
  16. The city emerged from the fog as we approached. (Kent, yaklaştıkça sisiyle ortaya çıktı.)
  17. The athlete emerged as a champion after years of hard work and training. (Sporcu, yıllar süren çalışma ve eğitimin ardından şampiyon olarak ortaya çıktı.)
  18. The moon emerged from behind the clouds. (Ay bulutların arkasından çıktı.)
  19. A new theory emerged to explain the phenomenon. (Olayı açıklamak için yeni bir teori ortaya çıktı.)
  20. The truth about the accident slowly emerged as witnesses came forward. (Kazayla ilgili gerçek, şahitler ortaya çıktıkça yavaşça açığa çıktı.)
  1. The artist’s unique style emerged as a result of experimentation and exploration. (Sanatçının benzersiz tarzı, deneyim ve keşiflerin sonucunda ortaya çıktı.)
  2. The boat emerged from the mist. (Tekne sisin içinden çıktı.)
  3. The importance of the issue gradually emerged as more people became aware of it. (Daha fazla insan farkındalık kazandıkça, konunun önemi yavaşça ortaya çıktı.)
  4. The truth behind the mystery began to emerge as clues were uncovered. (Gizemin ardındaki gerçek, ipuçları ortaya çıktıkça açığa çıkmaya başladı.)
  5. The whale emerged from the water, spouting water from its blowhole. (Balina, balina deliğinden su fışkırtarak sudan çıktı.)
  6. The company struggled for years before finally emerging as a profitable enterprise. (Şirket, karlı bir işletme olarak ortaya çıkmadan önce yıllarca mücadele etti.)
  7. The sun emerged from the horizon at dawn. (Güneş şafağın başında ufuktan çıktı.)
  8. The true nature of the disease began to emerge as more research was conducted. (Daha fazla araştırma yapıldıkça, hastalığın gerçek doğası ortaya çıkmaya başladı.)
  9. The team emerged victorious in the championship game. (Takım, şampiyonluk maçında galip olarak ortaya çıktı.)
  10. The hiker emerged from the woods, exhausted but triumphant. (Yürüyüşçü, yorgun ama zafer kazanmış şekilde ormandan çıktı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.