Picnic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Picnic İle İlgili Cümleler (Sentences About Picnic)
Meaning: A picnic is an outdoor meal or gathering where people sit on the ground and eat together.
- We had a lovely picnic by the lake. (Göl kenarında güzel bir piknik yaptık.)
- I’m going to pack some sandwiches for our picnic. (Piknik için sandviçler hazırlayacağım.)
- Let’s find a nice spot for our picnic. (Piknik için güzel bir yer bulalım.)
- We enjoyed a game of frisbee during our picnic. (Piknik sırasında frizbi oynadık ve keyif aldık.)
- I always bring a picnic blanket to sit on. (Oturmak için her zaman piknik örtüsü getiririm.)
- The park is a popular spot for picnics. (Park, piknik için popüler bir yerdir.)
- We packed some fruit for our picnic dessert. (Piknik tatlımız için meyve hazırladık.)
- The weather is perfect for a picnic today. (Bugün hava piknik yapmak için harika.)
- We need to bring a cooler for our picnic drinks. (Piknik içecekleri için soğutucu getirmemiz gerekiyor.)
- Our picnic basket is full of delicious food. (Piknik sepetimiz lezzetli yiyeceklerle dolu.)
- We sat under a tree during our picnic. (Piknik sırasında bir ağacın altında oturduk.)
- We had a picnic with our neighbors in the park. (Komşularımızla parkta piknik yaptık.)
- I always forget to bring napkins on picnics. (Pikniklerde her zaman peçete getirmeyi unuturum.)
- The children played games during our picnic. (Çocuklar piknik sırasında oyunlar oynadılar.)
- We had a romantic picnic on the beach at sunset. (Güneş batarken plajda romantik bir piknik yaptık.)
- Don’t forget the insect repellent for our picnic. (Piknik için böcek kovucuyu unutma.)
- We enjoyed a bottle of wine during our picnic. (Piknik sırasında bir şişe şarap keyifle içtik.)
- We had a picnic in the countryside and enjoyed the beautiful scenery. (Kırsalda piknik yaparak güzel manzara izledik.)
- The ants always try to steal our food during picnics. (Karıncalar her zaman pikniklerde yiyeceklerimizi çalmaya çalışırlar.)
- We had a fun family picnic in the backyard. (Bahçede eğlenceli bir aile pikniği yaptık.)
- We brought some board games to play during our picnic. (Piknik sırasında oynamak için birkaç masa oyunu getirdik.)
- The park ranger reminded us to clean up after our picnic. (Park görevlisi, piknikten sonra çöplerimizi toplamamız gerektiğini hatırlattı.)
- We had a picnic on the mountain and watched the sunset. (Dağda piknik yaparak güneş batışını izledik.)
- I love to pack a variety of snacks for our picnics. (Pikniklerimiz için çeşitli atıştırmalıklar hazırlamayı seviyorum.)
- We played some music during our picnic and had a mini dance party. (Piknik sırasında müzik çaldık ve mini bir dans partisi yaptık.)
- We had a picnic in the park and fed the ducks. (Parkta piknik yaparak ördekleri besledik.)
- I always bring a book to read during our picnics. (Pikniklerimiz sırasında okumak için her zaman bir kitap getiririm.)
- Our picnic was interrupted by a sudden rainstorm. (Piknikimiz ani bir yağmur fırtınasıyla kesintiye uğradı.)
- We had a potluck picnic where everyone brought a dish to share. (Herkesin bir yemek getirdiği bir tür piknik yaptık.)
- We had a picnic in the meadow and spotted some wildflowers. (Çayırda piknik yaparak bazı yabani çiçekler gördük.)
Hemen Yorum Yaz