Embezzle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Embezzle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Embezzle Nedir?

Embezzle, bir kurum, iş yeri veya kişiye ait para veya malı haksız yere ele geçirmek veya kötüye kullanmak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. The accountant was caught embezzling company funds.
    (Temsilci, şirket fonlarını zimmetine geçirdiği için yakalandı.)

  2. She embezzled money from her own grandmother’s bank account.
    (O, kendi büyükannesi olanın banka hesabından para zimmetine geçirdi.)

  3. The treasurer of the organization was accused of embezzlement.
    (Kuruluşun saymanı zimmetine para geçirmekle suçlandı.)

  4. The embezzler was sentenced to ten years in prison.
    (Zimmetçi on yıl hapis cezasına çarptırıldı.)

  5. The CEO was shocked to discover that his trusted assistant had been embezzling company funds.
    (CEO, güvendiği asistanının şirket fonlarını zimmetine geçirdiğini keşfetmekten şok oldu.)

  6. He was arrested for embezzling money from his employer.
    (İşvereninden para zimmetine geçirdiği için tutuklandı.)

  7. The embezzlement scandal rocked the entire company.
    (Zimmet skandalı tüm şirketi sarsmıştı.)

  8. She was fired from her job after it was discovered that she had embezzled funds.
    (Paraları zimmetine geçirdiği ortaya çıkınca işinden kovuldu.)

  9. The embezzler used the stolen money to buy a luxurious car.
    (Zimmetçi, çalınan parayla lüks bir araba satın aldı.)

  10. The embezzlement case was referred to the police for investigation.
    (Zimmet davası polise soruşturma için gönderildi.)

  11. He pleaded guilty to embezzling money from the charity organization.
    (Hayır kurumundan para zimmetine geçirdiği için suçunu kabul etti.)

  12. The embezzler tried to cover up his crime, but was eventually caught.
    (Zimmetçi suçunu örtbas etmeye çalıştı, ancak sonunda yakalandı.)

  13. The company lost a significant amount of money due to the embezzlement.
    (Şirket, zimmet nedeniyle önemli bir miktar para kaybetti.)

  14. The embezzler was forced to repay the stolen funds.
    (Zimmetçi, çalınan parayı geri ödemek zorunda kaldı.)

  15. The embezzlement was discovered during a routine audit.
    (Zimmet, rutin bir denetim sırasında keşfedildi.)

  16. The embezzler was able to hide his crime for several years before being caught.
    (Zimmetçi, yakalanmadan önce birkaç

yıl boyunca suçunu gizleyebildi.)

  1. The embezzlement scheme involved falsifying financial records.
    (Zimmet şeması, finansal kayıtları sahtecilikle düzenlemeyi içeriyordu.)

  2. The embezzler’s colleagues were shocked to learn about his crime.
    (Zimmetçinin meslektaşları, suçunu öğrenince şok oldular.)

  3. The embezzler’s extravagant lifestyle was funded by the stolen money.
    (Zimmetçinin gösterişli yaşam tarzı, çalınan paradan finanse edildi.)

  4. The embezzler’s actions had a devastating impact on the company’s finances.
    (Zimmetçinin eylemleri, şirketin finansal durumunu yıkıcı bir şekilde etkiledi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.