Embezzlement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Embezzlement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Embezzlement

Embezzlement, bir kişinin kendisine ait olmayan maddi varlıkları izinsiz kullanması veya elinde bulundurması suçudur. Bu suç, genellikle iş yerlerinde veya finansal kurumlarda çalışanların işlediği bir suçtur ve ciddi cezaları vardır.

Örnek Cümleler:

  1. She was arrested for embezzlement of company funds. (Şirket fonlarını zimmetine geçirdiği için tutuklandı.)
  2. The embezzlement of public funds is a serious crime. (Kamu fonlarını zimmetine geçirmek ciddi bir suçtur.)
  3. The politician was accused of embezzlement of campaign funds. (Politikacı kampanya fonlarını zimmetine geçirmekle suçlandı.)
  4. He pleaded guilty to embezzlement and was sentenced to five years in prison. (Zimmetine geçirme suçunu kabul etti ve beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
  5. The accountant was fired for embezzlement of company funds. (Muhasebeci şirket fonlarını zimmetine geçirdiği için işten çıkarıldı.)
  6. Embezzlement is a serious crime that can ruin a person’s career and reputation. (Zimmetine geçirme ciddi bir suçtur ve bir kişinin kariyerini ve itibarını mahvedebilir.)
  7. The embezzlement scandal rocked the company and led to the resignation of several executives. (Zimmetine geçirme skandalı şirketi sarsarak birkaç yöneticinin istifasına neden oldu.)
  8. The embezzler was caught when he tried to flee the country with the stolen money. (Zimmetine geçiren kişi çalınan parayla ülkeden kaçmaya çalışırken yakalandı.)
  9. The embezzlement of funds from the charity was a blow to the organization’s reputation. (Hayır kurumundan fonların zimmetine geçirilmesi kurumun itibarına büyük zarar verdi.)
  10. Embezzlement is a breach of trust and can result in severe consequences. (Zimmetine geçirme güveni boşa çıkarmanın bir örneğidir ve ciddi sonuçlara neden olabilir.)
  11. The embezzler was able to cover up the crime for years before being caught. (Zimmetine geçiren kişi yakalanmadan önce yıllarca suçu örtbas edebildi.)
  12. The company implemented stricter accounting procedures to prevent embezzlement. (Şirket, zimmetine geçirmeyi önlemek için daha sıkı muhasebe prosedürleri uyguladı.)
  13. Embezzlement is a white-collar crime that can result in imprisonment and fines. (Zimmetine geçirme beyaz yakalı bir suçtur ve hapis cezası ve para cezası ile sonuçlanabilir.)
  14. The embezzlement scheme involved falsifying documents and manipulating financial records. (Zimmetine geçirme düzeni
  1. The embezzlement of client funds led to the bankruptcy of the investment firm. (Müşteri fonlarının zimmetine geçirilmesi yatırım firmasının iflasına neden oldu.)
  2. The embezzler used the stolen money to fund a lavish lifestyle. (Zimmetine geçiren kişi çalınan parayı lüks bir yaşam tarzı için kullandı.)
  3. The embezzlement was discovered during a routine audit of the company’s finances. (Zimmetine geçirme şirketin mali durumunun rutin denetimi sırasında keşfedildi.)
  4. Embezzlement is a form of financial fraud that can have serious legal and financial consequences. (Zimmetine geçirme ciddi hukuki ve mali sonuçları olan bir mali dolandırıcılık biçimidir.)
  5. The embezzler’s actions caused irreparable harm to the company and its reputation. (Zimmetine geçiren kişinin eylemleri şirkete ve itibarına geri dönüşü olmayan zararlar verdi.)
  6. Embezzlement is a betrayal of trust that can result in both criminal and civil penalties. (Zimmetine geçirme güveni boşa çıkarmak ve hem cezai hem de sivil yaptırımlara neden olabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.