Pickle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pickle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pickle Nedir?

Pickle, Python programlama dilinde kullanılan bir modüldür ve Python nesnelerini dosyalarda saklamak veya ağ üzerinden iletmek için kullanılır. Pickle modülü, verileri sıkıştırır ve serileştirir (byte dizisine dönüştürür), böylece farklı platformlarda bile aynı verileri elde edebilirsiniz.

Örnek Cümleler:

1. I need to pickle these vegetables before they spoil. (Bu sebzelerin bozulmadan önce turşu yapmam lazım.)
2. She made her famous dill pickle recipe for the family reunion. (Aile buluşması için ünlü dereotu turşusu tarifini yaptı.)
3. We pickled some cucumbers in vinegar and spices. (Birkaç salatalık sirke ve baharatla turşuladık.)
4. He forgot to pickle the onions for the burger. (Hamburger için soğanları turşulamayı unuttu.)
5. The store sells different kinds of pickled foods, such as pickled eggs and pickled beets. (Dükkan, turşu yumurta ve turşu pancar gibi farklı türde turşu yiyecekler satıyor.)
6. I always keep a jar of pickles in the fridge for snacking. (Atıştırmalık için buzdolabında her zaman bir kavanoz turşu saklarım.)
7. The pickling process involves soaking the vegetables in a brine solution. (Turşulama işlemi, sebzeleri tuzlu suda bekletmekle ilgilidir.)
8. She used a special blend of herbs and spices to pickle the green beans. (Yeşil fasulyeleri turşulamak için özel bir bitki ve baharat karışımı kullandı.)
9. Pickled ginger is a common condiment in Japanese cuisine. (Turşu zencefil, Japon mutfağında yaygın bir sosdur.)
10. He added some sugar to the pickling solution to balance out the sourness. (Ekşi tadı dengelemek için turşu suyuna biraz şeker ekledi.)
11. I prefer to pickle my own vegetables instead of buying them from the store. (Dükkanlardan satın almak yerine sebzelerimi kendim turşulamayı tercih ederim.)
12. The pickles were so sour that my mouth puckered up. (Turşular o kadar ekşi idi ki ağzım buruştu.)
13. He used a pickling crock to make a large batch of pickles. (Büyük bir parti turşu yapmak için turşu kaba kullandı.)
14. Pickled herring is a popular dish in Scandinavian cuisine. (Turşu hamsi, İskandinav mutfağında popüler bir yemektir.)
15. She chopped up the pickles and added them to the potato salad. (Turşuları doğradı ve patates salatasına ekledi.)
16. The pickling brine should be boiled before pouring over the vegetables. (Turşu suyu, sebzelerin üzerine dökmeden önce kaynatılmalıdır.)

17. I love the crunchiness of pickled carrots in my sandwiches. (Sandviçlerimde turşu havuçların çıtırlığını seviyorum.)
18. The pickling process preserves the vegetables and enhances their flavor. (Turşulama işlemi sebzeleri korur ve tadını arttırır.)
19. She used white wine vinegar to pickle the asparagus. (Kuşkonmaz turşusunu yapmak için beyaz şarap sirkesi kullandı.)
20. Pickling is a great way to use up excess produce from the garden. (Turşulama, bahçeden fazla ürünü kullanmanın harika bir yoludur.)