Embellish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Embellish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Embellish

Embellish, Türkçe’de “süslemek, güzelleştirmek” anlamına gelir.

İşte bazı örnek cümleler:

  1. She decided to embellish her wedding dress with beads and lace. (O, gelinliğini boncuklar ve dantel ile süslemeye karar verdi.)
  2. The artist used bright colors to embellish the painting. (Sanatçı, tabloyu süslemek için canlı renkler kullandı.)
  3. The designer added some sequins to embellish the plain shirt. (Tasarımcı, sade gömleği süslemek için bazı pullar ekledi.)
  4. The chef used edible flowers to embellish the dish. (Şef, yemeği süslemek için yenilebilir çiçekler kullandı.)
  5. She always liked to embellish her stories with imaginary details. (O, hikayelerini hayali detaylarla süslemeyi her zaman sevmişti.)
  6. The author chose to embellish the historical facts in his novel. (Yazar, romanında tarihi gerçekleri süslemeyi tercih etti.)
  7. The bride’s hair was embellished with a beautiful tiara. (Gelinin saçları güzel bir taçla süslenmişti.)
  8. The interior designer used decorative pillows to embellish the living room. (İç mimar, oturma odasını süslemek için dekoratif yastıklar kullandı.)
  9. The musician decided to embellish the melody with some improvisation. (Müzisyen, melodiyi bazı doğaçlama ile süslemeye karar verdi.)
  10. The cake was embellished with intricate sugar flowers. (Kek, karmaşık şeker çiçekleriyle süslenmişti.)
  11. The actress wore a necklace to embellish her evening gown. (Oyuncu, akşam elbisesini süslemek için bir kolye takmıştı.)
  12. The poet used metaphors to embellish his poems. (Şair, şiirlerini süslemek için metaforlar kullandı.)
  13. The architect added some ornaments to embellish the façade of the building. (Mimar, binanın cephesini süslemek için bazı süslemeler ekledi.)
  14. The photographer used different filters to embellish the pictures. (Fotoğrafçı, resimleri süslemek için farklı filtreler kullandı.)
  15. The tailor used embroidery to embellish the dress. (Terzi, elbiseyi süslemek için nakış kullandı.)
  16. The gardener added some sculptures to embellish the garden. (Bahçıvan, bahçeyi süslemek için bazı heykeller ekledi.)
  17. The writer added some dialogues to embellish the screenplay. (Yazar, senaryoyu süslemek için bazı diyaloglar ekledi.)
  18. The makeup artist used glitter to embellish the bride’s makeup. (Makyaj artisti, gelinin makyajını süslemek için sim kullanmıştı.)
  19. The jeweler used diamonds to embellish the necklace. (Mücev
  1. The party planner used balloons and streamers to embellish the venue. (Parti planlayıcısı, mekanı süslemek için balonlar ve serpantinler kullandı.)

Overall, “embellish” is a versatile word that can be used in various contexts to describe the act of enhancing something visually or aesthetically.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.