Petulantly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

29 Mart 2023 admin İngilizce 0

Petulantly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Petulantly İle İlgili Cümleler

Anlam: Capriciously, sulkily, or peevishly in speech or behavior.

Örnek cümleler:

  1. She answered petulantly when asked about her grades. (Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: Not: )

  2. He spoke petulantly to the waiter when the food was delayed. (Garsona yemeğin gecikmesi hakkında kızgın bir şekilde konuştu. )

  3. The child pouted petulantly when she didn’t get her way. (Çocuk istediği gibi gitmediğinde somurtuk attı. )

  4. She tossed her hair petulantly and stormed out of the room. (Saçlarını kızgın bir şekilde savurdu ve odadan çıkıp gitti. )

  5. He petulantly refused to apologize for his mistake. (Hatası için kızgın bir şekilde özür dilemeyi reddetti. )

  6. She stamped her foot petulantly when her parents said she couldn’t go to the party. (Ebeveynleri partiye gidemeyeceğini söylediğinde ayağını kızgın bir şekilde yere vurdu. )

  7. He crossed his arms petulantly and glared at the teacher. (Öğretmene kızgın bir şekilde kollarını çaprazladı ve dik dik bakışlarla ona baktı. )

  8. She sighed petulantly when her friend cancelled their plans. (Arkadaşı planlarını iptal ettiğinde kızgın bir şekilde iç çekti. )

  9. He muttered petulantly under his breath when he didn’t get the promotion. (Befkoretsizce terfi alamadığında içinden homurdandı. )

  10. She slammed the door petulantly when her sibling took her toy. (Kardeşi oyuncaklarını aldığında kapıyı kızgın bir şekilde kapattı. )

  11. He rolled his eyes petulantly when his friend teased him. (Arkadaşı onunla alay ettiğinde kızgın bir şekilde gözlerini devirdi. )

  12. She whined petulantly when she didn’t get the dessert she wanted. (İstediği tatlıyı alamayınca kızgın bir şekilde homurdandı. )

  13. He grumbled petulantly when he had to do his chores. (

  1. She folded her arms petulantly when her parents scolded her. (Ebeveynleri onu azarladığında kızgın bir şekilde kollarını kavuşturdu. )

  2. He huffed petulantly when he was asked to wait in line. (Sırada beklemesi istendiğinde kızgın bir şekilde hırladı. )

  3. She glared petulantly at her brother when he took the last piece of cake. (Kardeşi son parçayı aldığında kızgın bir şekilde ona dik dik baktı. )

  4. He pouted petulantly when his friends didn’t want to play his game. (Arkadaşları onun oyununu oynamak istemediğinde somurtuk attı. )

  5. She snapped petulantly at her coworker when he interrupted her. (İş arkadaşı onu kesince kızgın bir şekilde tersledi. )

  6. He complained petulantly when his dinner wasn’t cooked to his liking. (Akşam yemeği beğenmediği gibi pişmediğinde kızgın bir şekilde şikayet etti. )

  7. She stomped her foot petulantly when her partner didn’t listen to her. (Partneri onu dinlemediğinde kızgın bir şekilde ayağını yere vurdu. )

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.