Ellipsis İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ellipsis İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ellipsis İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ellipsis, bir cümle içinde bir kısmın atlanması anlamına gelir. İngilizce dilinde üç nokta işareti (…) ile gösterilir. Genellikle konuşma dilinde kullanılır ve anlamın tamamının söylenmeyebileceğini belirtir.

  1. She went to the store to buy milk, bread, cheese… (Süt, ekmek, peynir gibi şeyler almak için markete gitti.)
  2. He was thinking about what to do next when… (Ne yapacağına dair düşünürken…)
  3. My favorite colors are blue, green, red… (En sevdiğim renkler mavi, yeşil, kırmızı…)
  4. The party was great, there was music, dancing, food… (Parti harikaydı, müzik, dans, yemek gibi şeyler vardı.)
  5. The teacher told the students to read chapters 1, 3, 5… (Öğretmen öğrencilere 1, 3, 5. bölümleri okumalarını söyledi.)
  6. She was tired of work, school, life in general… (İşten, okuldan, genel olarak hayattan bıkmıştı.)
  7. He likes to travel to different places such as Spain, Italy, Greece… (İspanya, İtalya, Yunanistan gibi farklı yerlere seyahat etmeyi sever.)
  8. The menu included soup, salad, main course… (Menü çorba, salata, ana yemek gibi şeyler içeriyordu.)
  9. She loves to play sports like basketball, soccer, volleyball… (Basketbol, futbol, voleybol gibi sporları oynamaktan hoşlanır.)
  10. He was excited to see his favorite bands perform live: Coldplay, U2, The Rolling Stones… (Favori gruplarını canlı performansla izlemek için heyecanlıydı: Coldplay, U2, The Rolling Stones…)
  11. She was dressed in a beautiful dress, high heels, and jewelry… (Güzel bir elbise, yüksek topuklu ayakkabı ve mücevherlerle giyinmişti.)
  12. The movie had everything: action, romance, comedy… (Film her şeyi içeriyordu: aksiyon, romantizm, komedi…)
  13. He was good at many things, such as singing, dancing, painting… (Şarkı söylemek, dans etmek, resim yapmak gibi birçok şeyde iyiydi.)
  14. She was happy to spend time with her friends, family, loved ones… (Arkadaşlarıyla, ailesiyle, sevdikleriyle vakit geçirmekten mutluydu.)
  15. The book was about love, loss, and redemption… (Kitap aşk, kayıp ve kurtuluş hakkındaydı.)
  16. He had many hobbies, including photography, cooking, hiking… (Fotoğrafçılık, yemek yapmak, yürüyüş yapmak gibi birçok hobisi vardı
  1. She had a busy day, with meetings, appointments, errands… (Yoğun bir günü vardı, toplantılar, randevular, işler gibi şeylerle doluydu.)
  2. He was an expert in his field, with knowledge of science, technology, engineering… (Alanında uzmandı, bilimi, teknolojiyi, mühendisliği biliyordu.)
  3. She enjoyed different genres of music, such as pop, rock, classical… (Pop, rock, klasik gibi farklı müzik türlerinden hoşlanıyordu.)
  4. The store sold a variety of products, from clothing, shoes, accessories… (Mağaza giyim, ayakkabı, aksesuar gibi çeşitli ürünler satıyordu.)

(Eklemek istediğiniz başka bir konu veya sorunuz varsa lütfen belirtin.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.