Upbringing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Upbringing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Upbringing

Upbringing, bir kişinin yetiştiği aile ortamı, çocukluğundaki deneyimler ve aldığı eğitimlerin tümüdür. İşte aşağıda, upbringing kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle yer almaktadır:

  1. My upbringing has had a huge impact on who I am today. (Benim yetiştirilişim, bugün kim olduğum üzerinde büyük bir etkiye sahip oldu.)
  2. Her strict upbringing made her a disciplined person. (Onun sıkı yetiştirilişi onu disiplinli biri yaptı.)
  3. Many people believe that a good upbringing is the key to success. (Birçok insan, iyi bir yetiştirilişin başarının anahtarı olduğuna inanır.)
  4. His upbringing in a diverse community taught him to appreciate different cultures. (Farklı bir toplumda yetişmesi, farklı kültürleri takdir etmeyi öğretti.)
  5. Children’s upbringing should involve both parents. (Çocukların yetiştirilişi, her iki ebeveyni de içermelidir.)
  6. His upbringing was so sheltered that he struggled to adapt to the real world. (Onun yetiştirilişi çok koruyucuydu, bu yüzden gerçek dünyaya uyum sağlamakta zorlandı.)
  7. Upbringing can play a big role in a person’s political beliefs. (Yetiştiriliş, bir kişinin siyasi inançlarındaki büyük bir rol oynayabilir.)
  8. Her upbringing in a poverty-stricken neighborhood taught her to be resourceful. (Fakir bir mahallede yetişmesi, kaynaklı olmayı öğretti.)
  9. Parents should be mindful of the impact their upbringing has on their children. (Ebeveynler, yetiştirilişlerinin çocukları üzerindeki etkisini düşünceli olmalıdır.)
  10. His privileged upbringing made him ignorant of the struggles of others. (Onun ayrıcalıklı yetiştirilişi, diğerlerinin mücadelelerinden habersiz olmasına neden oldu.)
  11. Upbringing can shape a person’s personality and values. (Yetiştiriliş, bir kişinin kişiliğini ve değerlerini şekillendirebilir.)
  12. Her upbringing in a religious household gave her a strong sense of faith. (Dinî bir evde yetişmesi, ona güçlü bir inanç duygusu verdi.)
  13. Parents should aim to provide their children with a well-rounded upbringing. (Ebeveynler, çocuklarına dengeli bir yetiştiriliş sağlamayı hedeflemelidir.)
  14. Upbringing can influence a person’s approach to relationships. (Yetiştiriliş, bir kişinin ilişkilere yaklaşımını etkileyebilir.)
    15
  1. Her multicultural upbringing gave her a unique perspective on the world. (Çok kültürlü bir ortamda yetişmesi, ona dünya hakkında benzersiz bir perspektif kazandırdı.)
  2. Upbringing can shape a person’s work ethic and career goals. (Yetiştiriliş, bir kişinin çalışma etiği ve kariyer hedeflerini şekillendirebilir.)
  3. Her strict upbringing caused her to rebel in her teenage years. (Sıkı yetiştirilişi, ergenlik yıllarında isyan etmesine neden oldu.)
  4. Upbringing can affect a person’s mental health and well-being. (Yetiştiriliş, bir kişinin zihinsel sağlığı ve refahını etkileyebilir.)
  5. His upbringing in a household of artists inspired him to pursue a career in the arts. (Sanatçıların olduğu bir evde yetişmesi, sanat kariyeri izlemesine ilham verdi.)
  6. Upbringing can influence a person’s attitude towards money and finances. (Yetiştiriliş, bir kişinin para ve finanslara yaklaşımını etkileyebilir.)

(Türkçe çeviriler sadeleştirilmiştir)

  1. Yetiştirilişim, bugün kim olduğum üzerinde büyük bir etkiye sahip oldu.
  2. Sıkı yetiştirilişi, onu disiplinli biri yaptı.
  3. Birçok insan, iyi bir yetiştirilişin başarının anahtarı olduğuna inanır.
  4. Farklı bir toplumda yetişmesi, farklı kültürleri takdir etmeyi öğretti.
  5. Çocukların yetiştirilişi, her iki ebeveyni de içermelidir.
  6. Onun yetiştirilişi çok koruyucuydu, bu yüzden gerçek dünyaya uyum sağlamakta zorlandı.
  7. Yetiştiriliş, bir kişinin siyasi inançlarındaki büyük bir rol oynayabilir.
  8. Fakir bir mahallede yetişmesi, kaynaklı olmayı öğretti.
  9. Ebeveynler, yetiştirilişlerinin çocukları üzerindeki etkisini düşünceli olmalıdır.
  10. Onun ayrıcalıklı yetiştirilişi, diğerlerinin mücadelelerinden habersiz olmasına neden oldu.
  11. Yetiştiriliş, bir kişinin kişiliğini ve değerlerini şekillendirebilir.
  12. Dinî bir evde yetişmesi, ona güçlü bir inanç duygusu verdi.
  13. Ebeveynler, çocuklarına dengeli bir yetiştiriliş sağlamayı hedeflemelidir.
  14. Yetiştiriliş, bir kişinin ilişkilere yaklaşımını etkileyebilir.
  15. Çok kültürlü bir ortamda yetişmesi, ona dünya hakkında ben

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.