Pessimist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pessimist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pessimist Nedir?


Pessimist, bir olayın veya durumun en kötüsüne inanan veya herhangi bir şeyin iyi sonuçlanacağına inanmayan kişidir.

Örnek cümleler:


1. She is such a pessimist, she always expects the worst.
(Türkçe: O bir karamsar, her zaman en kötüsünü bekler.)

  1. I hate being around pessimistic people, they always bring me down.
    (Türkçe: Karamsar insanların yanında olmaktan hoşlanmam, beni hep moralsizleştirirler.)

  2. The pessimistic forecast for the economy is causing panic among investors.
    (Türkçe: Ekonomi için yapılan karamsar tahminler yatırımcılar arasında panik yaratıyor.)

  3. She has a pessimistic view of the future and doesn’t believe things will get better.
    (Türkçe: Geleceğe karşı karamsar bir bakış açısı var ve şeylerin düzeleceğine inanmıyor.)

  4. It’s hard to stay positive when you’re surrounded by pessimistic people all the time.
    (Türkçe: Sürekli karamsar insanlarla çevrili olduğunuzda pozitif kalmak zordur.)

  5. His pessimistic attitude is really bringing down the morale of the team.
    (Türkçe: Karamsar tutumu gerçekten takımın moralini bozuyor.)

  6. The pessimistic weather report predicts rain for the next seven days.
    (Türkçe: Karamsar hava raporu, önümüzdeki yedi gün için yağmur öngörüyor.)

  7. She’s always so pessimistic about her chances of success, she doesn’t even try.
    (Türkçe: Başarı şansları hakkında her zaman çok karamsar, hatta denemiyor bile.)

  8. The pessimistic outlook for the environment is really concerning.
    (Türkçe: Çevre için yapılan karamsar öngörüler gerçekten endişe verici.)

  9. I try not to be too pessimistic, but sometimes it’s hard to see the bright side.
    (Türkçe: Çok karamsar olmamaya çalışıyorum, ama bazen pozitif tarafını görmek zor oluyor.)

  10. The pessimistic tone of the news is really bringing me down.
    (Türkçe: Haberlerin karamsar tonu beni gerçekten moralim bozuyor.)

  11. His pessimistic nature makes it hard for him to form close relationships.
    (Türkçe: Karamsar doğası, yakın ilişkiler kurmasını zorlaştırıyor.)

  12. I’m trying to be more optimistic, but it’s hard when everything seems to be going wrong.
    (Türkçe: Daha iyimser olmaya çalışıyorum, ama her şey ters gittiğinde zor oluyor.)

  13. The pessimistic attitude of the management team is really holding the company back.
    (Türkçe: Yönetim ekibinin karamsar tutumu gerçekten şirketi geri tutuyor.)

  14. I don’t want to be too pessimistic, but

  1. I don’t want to be too pessimistic, but the situation seems pretty dire right now.
    (Türkçe: Çok karamsar olmak istemiyorum, ama şu anda durum oldukça kötü görünüyor.)

  2. His pessimistic outlook on life is really affecting his mental health.
    (Türkçe: Hayata karamsar bir bakış açısıyla bakanı, ruh sağlığını gerçekten etkiliyor.)

  3. The pessimistic tone of the meeting made it hard to come up with any positive solutions.
    (Türkçe: Toplantının karamsar tonu, pozitif çözümler bulmayı zorlaştırdı.)

  4. I wish my friend wasn’t so pessimistic all the time, it’s really bringing me down.
    (Türkçe: Arkadaşımın sürekli olarak karamsar olmamasını diliyorum, beni gerçekten moralsizleştiriyor.)

  5. The pessimistic attitude of the politicians is really making people lose faith in the government.
    (Türkçe: Politikacıların karamsar tutumu, insanların hükümete olan inancını kaybetmesine neden oluyor.)

  6. It’s important to balance realism with optimism, rather than always being pessimistic.
    (Türkçe: Her zaman karamsar olmak yerine, gerçekçilik ile iyimserlik arasında denge kurmak önemlidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.