Pervasive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pervasive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pervasive Nedir?

Pervasive, her yerde mevcut olan ve her şeyi etkileyen anlamına gelen bir sıfattır. Özellikle teknoloji ve iletişim alanlarında sıklıkla kullanılır.

Örnek cümleler:

1. Pervasive advertising is becoming more common with the rise of social media.
   (Türkçe: Sosyal medyanın yükselişi ile birlikte, yaygın reklamcılık daha yaygın hale geliyor.)

2. The pervasive influence of technology in our lives cannot be denied.
   (Türkçe: Teknolojinin hayatımızdaki yaygın etkisi inkar edilemez.)

3. The company’s goal is to create a pervasive culture of innovation.
   (Türkçe: Şirketin hedefi, yenilikçi bir kültürü her yerde yaygın hale getirmektir.)

4. The effects of climate change are pervasive and can be felt all over the world.
   (Türkçe: İklim değişikliğinin etkileri yaygın ve tüm dünyada hissedilebilir.)

5. The internet has had a pervasive impact on the way we communicate and access information.
   (Türkçe: İnternet, iletişim şeklimiz ve bilgiye erişimimiz üzerinde yaygın bir etkiye sahip oldu.)

6. The pervasive nature of social media means that it can be difficult to escape from negative online interactions.
   (Türkçe: Sosyal medyanın yaygın doğası, olumsuz çevrimiçi etkileşimlerden kaçmanın zor olabileceği anlamına gelir.)

7. The company’s mission is to create a pervasive sense of community among its employees.
   (Türkçe: Şirketin misyonu, çalışanları arasında yaygın bir topluluk hissi oluşturmaktır.)

8. The pervasive use of smartphones has changed the way we interact with the world around us.
   (Türkçe: Akıllı telefonların yaygın kullanımı, çevremizle etkileşim şeklimizi değiştirdi.)

9. The pervasive influence of social media on our lives has both positive and negative effects.
   (Türkçe: Sosyal medyanın hayatımız üzerindeki yaygın etkisi, hem olumlu hem de olumsuz etkilere sahiptir.)

10. The pervasive use of plastic has led to serious environmental problems.
    (Türkçe: Pl

astiklerin yaygın kullanımı, ciddi çevre sorunlarına yol açmıştır.)

11. The pervasive influence of popular culture can be seen in fashion trends and music.
    (Türkçe: Popüler kültürün yaygın etkisi, moda trendlerinde ve müzikte görülebilir.)

12. The company aims to create a pervasive sense of sustainability in all of its operations.
    (Türkçe: Şirket, tüm faaliyetlerinde yaygın bir sürdürülebilirlik hissi yaratmayı hedefliyor.)

13. The pervasive use of antibiotics has led to the development of antibiotic-resistant bacteria.
    (Türkçe: Antibiyotiklerin yaygın kullanımı, antibiyotik direnci gelişimine yol açmıştır.)

14. The pervasive influence of technology on education has changed the way students learn.
    (Türkçe: Teknolojinin eğitim üzerindeki yaygın etkisi, öğrencilerin öğrenme şeklini değiştirdi.)

15. The pervasive use of social media has raised concerns about privacy and data security.
    (Türkçe: Sosyal medyanın yaygın kullanımı, gizlilik ve veri güvenliği konularında endişelere neden oldu.)

16. The pervasive effects of air pollution can lead to serious health problems.
    (Türkçe: Hava kirliliğinin yaygın etkileri, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.)

17. The company’s strategy is to create a pervasive sense of customer satisfaction.
    (Türkçe: Şirketin stratejisi, müşteri memnuniyeti konusunda yaygın bir hissiyat yaratmaktır.)

18. The pervasive influence of social norms can shape our behavior and attitudes.
    (Türkçe: Sosyal normların yaygın etkisi, davranışlarımızı ve tutumlarımızı şekillendirebilir.)

19. The pervasive use of renewable energy is crucial for addressing climate change.
    (Türkçe: Yenilenebilir enerjinin yaygın kullanımı, iklim değişikliğiyle mücadele için hayati önem taşır.)

20. The pervasive nature of online shopping has changed the way we purchase goods and services.
    (Türkçe: Çevrimiçi alışverişin yaygın doğası, mal ve hizmet satın alma şeklimizi değiştirdi.)