Perpetrator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Perpetrator
Perpetrator, bir suç, saldırı veya kötü davranışın sorumlusu veya işleyeni anlamına gelir. İşte 20 örnek cümle:
- The perpetrator of the robbery is still on the loose. (Soygunun faili hala serbest bırakıldı.)
- The police caught the perpetrator of the hit-and-run accident. (Polis, kaçan adam kazasının faillerini yakaladı.)
- She was able to identify the perpetrator of the crime. (O suçun failini tanımlayabildi.)
- The perpetrator was sentenced to life in prison for his crimes. (Suçlarının cezası olarak fail ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.)
- The perpetrator of the cyber attack was traced back to a foreign country. (Siber saldırının faili yabancı bir ülkeye kadar izlendi.)
- The police are searching for the perpetrator of the arson attack. (Polis, kundaklama saldırısının failini arıyor.)
- The perpetrator of the murder was caught thanks to DNA evidence. (DNA kanıtı sayesinde cinayetin faili yakalandı.)
- The perpetrator confessed to the crime after hours of interrogation. (Saatlerce sorgulama yapıldıktan sonra fail suçu itiraf etti.)
- The victim was able to identify her attacker as the perpetrator of the crime. (Kurban, saldırganını suçun faili olarak teşhis edebildi.)
- The perpetrator of the scam was able to swindle thousands of people out of their money. (Dolandırıcılığın faili, binlerce insanın parasını almayı başardı.)
- The perpetrator of the assault fled the scene before the police arrived. (Saldırının faili, polis gelmeden önce olay yerinden kaçtı.)
- The perpetrator of the burglary was caught on surveillance camera. (Hırsızlık suçunun faili, güvenlik kamerasında yakalandı.)
- The victim was able to pick the perpetrator out of a police lineup. (Kurban, polis sırasında faili seçebildi.)
- The perpetrator of the vandalism was ordered to pay for the damages. (Vandalizmin faili, hasarları ödemek için emredildi.)
- The perpetrator of the fraud scheme was sentenced to 10 years in prison. (Dolandırıcılık düzeninin faili, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
- The perpetrator of the hit-and-run accident turned himself in to the police. (Kaçan adam kazasının faili, polise teslim oldu.)
- The perpetrator of the cyberbullying was expelled from school. (Siber zorbalığın faili okuldan atıldı.)
- The victim was too traumatized to identify her perpetrator. (Kurban, failini tanımlayacak kadar travmatize olmadı.)
- The perpetrator of the terrorist attack was killed by the police. (Terör saldırısının faili polis tarafından öldürüldü.)
- The perpetrator of the embezzlement scheme was able to steal millions of dollars from the company. (Hı
- The perpetrator of the embezzlement scheme was able to steal millions of dollars from the company. (Hırsızlık düzeninin faili, şirketten milyonlarca dolar çalmayı başardı.)
Türkçe karşılıklar:
- Soygunun faili hala serbest bırakıldı.
- Polis, kaçan adam kazasının faillerini yakaladı.
- O suçun failini tanımlayabildi.
- Suçlarının cezası olarak fail ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
- Siber saldırının faili yabancı bir ülkeye kadar izlendi.
- Polis, kundaklama saldırısının failini arıyor.
- DNA kanıtı sayesinde cinayetin faili yakalandı.
- Saatlerce sorgulama yapıldıktan sonra fail suçu itiraf etti.
- Kurban, saldırganını suçun faili olarak teşhis edebildi.
- Dolandırıcılığın faili, binlerce insanın parasını almayı başardı.
- Saldırının faili, polis gelmeden önce olay yerinden kaçtı.
- Hırsızlık suçunun faili, güvenlik kamerasında yakalandı.
- Kurban, polis sırasında faili seçebildi.
- Vandalizmin faili, hasarları ödemek için emredildi.
- Dolandırıcılık düzeninin faili, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
- Kaçan adam kazasının faili, polise teslim oldu.
- Siber zorbalığın faili okuldan atıldı.
- Kurban, failini tanımlayacak kadar travmatize olmadı.
- Terör saldırısının faili polis tarafından öldürüldü.
- Hırsızlık düzeninin faili, şirketten milyonlarca dolar çalmayı başardı.
Hemen Yorum Yaz