Elaborate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elaborate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elaborate

Elaborate, ayrıntılı, detaylı, karmaşık ve özenle hazırlanmış anlamlarına gelir.

Örnek cümleler:

  1. She gave an elaborate explanation of how to solve the math problem. (O, matematik probleminin nasıl çözüleceğine dair detaylı bir açıklama yaptı.)
  2. The chef prepared an elaborate feast for the wedding guests. (Aşçı, düğün konukları için detaylı bir ziyafet hazırladı.)
  3. The spy gave an elaborate plan for the mission. (Casus, görev için detaylı bir plan verdi.)
  4. The artist created an elaborate painting of the cityscape. (Sanatçı, şehir manzarasının detaylı bir resmini yarattı.)
  5. The book contained an elaborate description of the historical events. (Kitap, tarihi olayların detaylı bir açıklamasını içeriyordu.)
  6. The researcher presented an elaborate analysis of the data. (Araştırmacı, verilerin detaylı bir analizini sundu.)
  7. The architect designed an elaborate building with intricate details. (Mimar, karmaşık detayları olan detaylı bir bina tasarladı.)
  8. The lawyer gave an elaborate argument in court. (Avukat, mahkemede detaylı bir argüman sundu.)
  9. The teacher gave an elaborate lesson on grammar. (Öğretmen, dilbilgisi konusunda detaylı bir ders verdi.)
  10. The dress had elaborate embroidery on the sleeves. (Elbiselerin kollarında detaylı bir nakış işlemesi vardı.)
  11. The cake had an elaborate design with sugar flowers. (Pastanın üzerinde şeker çiçekleriyle detaylı bir tasarım vardı.)
  12. The scientist gave an elaborate explanation of the chemical reaction. (Bilim adamı, kimyasal reaksiyonun detaylı bir açıklamasını yaptı.)
  13. The movie had an elaborate plot with many twists and turns. (Film, birçok dönemeç ve sürprizlerle dolu detaylı bir hikayeye sahipti.)
  14. The company prepared an elaborate marketing plan for the new product. (Şirket, yeni ürün için detaylı bir pazarlama planı hazırladı.)
  15. The musician composed an elaborate symphony with multiple movements. (Müzisyen, birden fazla hareketle detaylı bir senfoni besteledi.)
  16. The garden had an elaborate maze with many twists and turns. (Bahçede, birçok dönemeç ve sürprizlerle dolu detaylı bir labirent vardı.)
  17. The dress had elaborate beading on the neckline. (Elbisenin yakasında detaylı boncuk işlemeleri vardı.)
  18. The novel had an elaborate description of the protagonist’s thoughts and feelings. (Roman, baş kahramanın düşünceleri ve hislerinin detaylı bir açıklamasını içeriyordu.)
  19. The menu had an elaborate selection of dishes from around the world. (Menü, dünya çapında birçok yemeğin detaylı bir

açıklamasını içeriyordu.)
20. The museum had an elaborate exhibit on the history of art. (Müze, sanat tarihi hakkında detaylı bir sergiye sahipti.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. detaylı
  2. gösterişli
  3. ayrıntılı
  4. karmaşık
  5. özenle hazırlanmış
  6. ayrıntılı analiz
  7. karmaşık detaylar
  8. detaylı argüman
  9. dilbilgisi konusunda detaylı bir ders
  10. detaylı nakış işlemesi
  11. şeker çiçekleriyle detaylı bir tasarım
  12. kimyasal reaksiyonun detaylı açıklaması
  13. birçok dönemeç ve sürprizlerle dolu detaylı bir hikaye
  14. detaylı bir pazarlama planı
  15. birden fazla hareketle detaylı bir senfoni
  16. birçok dönemeç ve sürprizlerle dolu detaylı bir labirent
  17. detaylı boncuk işlemeleri
  18. baş kahramanın düşünceleri ve hislerinin detaylı bir açıklaması
  19. dünya çapında birçok yemeğin detaylı bir açıklaması
  20. sanat tarihi hakkında detaylı bir sergi

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.