Peril İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peril İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peril

Peril, ciddi tehlike, risk veya tehdit anlamına gelir.

  1. Swimming in the ocean alone is a perilous activity. (Denizde tek başına yüzmek tehlikeli bir aktivitedir.)
  2. The peril of driving on icy roads is very high. (Buzlu yollarda araba sürmenin tehlikesi çok yüksektir.)
  3. The climbers faced perilous conditions during their ascent of the mountain. (Dağa tırmanışları sırasında dağcılar tehlikeli koşullarla karşılaştılar.)
  4. The construction workers were aware of the perils of working at such great heights. (İnşaat işçileri, bu kadar yükseklikte çalışmanın tehlikelerinin farkındaydılar.)
  5. The young hikers were unprepared for the perils of the wilderness. (Genç yürüyüşçüler, vahşi doğanın tehlikelerine hazırlıksızdılar.)
  6. The firefighters bravely faced the perilous conditions to save the trapped family. (İtfaiyeciler, tutsak aileyi kurtarmak için cesurca tehlikeli koşullarla yüzleştiler.)
  7. The adventurers knew they were in peril when they realized they were lost in the jungle. (Macera severler, ormanda kaybolduklarını fark ettiklerinde tehlikede olduklarını biliyorlardı.)
  8. The pilot was able to safely land the plane despite the perilous weather conditions. (Pilot, tehlikeli hava koşullarına rağmen uçağı güvenli bir şekilde indirebildi.)
  9. The company faced financial peril due to poor management decisions. (Şirket, kötü yönetim kararları nedeniyle finansal tehlike ile karşı karşıya kaldı.)
  10. The soldier knowingly put himself in peril to protect his comrades. (Asker, silah arkadaşlarını korumak için kendisini tehlikeye attı.)
  11. The movie’s protagonist faced perilous situations throughout the film. (Filmin kahramanı, film boyunca tehlikeli durumlarla karşılaştı.)
  12. The hikers were warned of the perils of climbing the mountain during the rainy season. (Yürüyüşçülere, yağışlı mevsimde dağa tırmanmanın tehlikeleri konusunda uyarıldı.)
  13. The boat was in peril of sinking during the storm. (Fırtınada tekne batma tehlikesiyle karşı karşıyaydı.)
  14. The skiers were aware of the perils of skiing off-piste. (Kayakçılar, pist dışında kayak yapmanın tehlikelerinin farkındaydılar.)
  15. The explorers faced many perils on their journey to the South Pole. (Keşif gezginleri, Güney Kutbu’na yolculukları sırasında birçok tehlikeyle karşı karşıya kaldılar.)
  16. The company’s reputation was in peril due to the scandal. (Skandal nedeniyle şirketin itibarı tehlikedeydi.)
  17. The scientists were studying the perils of climate change on

the environment. (Bilim adamları, çevre üzerindeki iklim değişikliğinin tehlikelerini araştırıyorlardı.)
18. The driver’s life was in peril after the car accident. (Araba kazası sonrasında sürücünün hayatı tehlikede idi.)

  1. The city was in peril during the hurricane. (Kasırga sırasında şehir tehlikede idi.)
  2. The company’s profits were in peril due to increased competition. (Artan rekabet nedeniyle şirketin karları tehlike altındaydı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.