Pension İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pension İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pension (Emeklilik Maaşı) İle İlgili Örnek Cümleler:

Pension, kişinin emekli olduktan sonra aldığı düzenli ödemedir.

1. My grandfather receives a pension from the government. (Dedem, hükümetten emekli maaşı alıyor.)

2. She has been saving money for her pension for years. (Yıllardır emekli maaşı için para biriktiriyor.)

3. The company offers a pension plan to its employees. (Şirket, çalışanlarına bir emeklilik planı sunuyor.)

4. Many people rely on their pension as their main source of income in retirement. (Çok sayıda insan emeklilikte ana gelir kaynağı olarak emekli maaşına güveniyor.)

5. Pension funds are invested to generate income for retirees. (Emekliler için gelir üretmek için emeklilik fonlarına yatırım yapılır.)

6. My father will retire next year and start collecting his pension. (Babam gelecek yıl emekli olacak ve emekli maaşı almaya başlayacak.)

7. The government has increased the minimum pension amount. (Hükümet, asgari emekli maaşı miktarını artırdı.)

8. She is worried that her pension won’t be enough to cover her living expenses. (Yaşam masraflarını karşılamak için emekli maaşının yeterli olmayacağından endişe ediyor.)

9. The pension system needs to be reformed to ensure its sustainability. (Emeklilik sistemi, sürdürülebilirliğini sağlamak için reforme edilmeli.)

10. He worked for the same company for 40 years and now receives a generous pension. (Aynı şirkette 40 yıl çalıştı ve şimdi cömert bir emekli maaşı alıyor.)

11. Some people choose to take early retirement and start collecting their pension earlier. (Bazı insanlar erken emekli olmayı seçer ve emekli maaşlarını daha erken almaya başlarlar.)

12. The pension age has been gradually increasing over the years. (Emeklilik yaşı yıllar içinde yavaş yavaş artıyor.)

13. The company offers a matching contribution to employees’ pension plans. (Şirket, çalışanların emeklilik planlarına eşleştirme katkısı sağlıyor.)

14. The pension fund lost money in the stock market crash. (Emeklilik fonu, hisse senedi piyasası çöküşünde para kaybetti.)

15. She has been contributing to her pension plan for 30 years. (30 yıldır emeklilik planına katkıda bulunuyor.)

16. The government has introduced new pension reforms to address the aging population. (Hükümet, yaşlanan nüf

üsüne çözüm bulmak için yeni emeklilik reformları getirdi.)

17. The pension fund is managed by a team of financial experts. (Emeklilik fonu, bir finans uzmanları ekibi tarafından yönetiliyor.)

18. She is entitled to a pension based on her years of service. (Hizmet yıllarına dayalı olarak bir emekli maaşına hak kazanıyor.)

19. The company offers a range of investment options for its employees’ pension plans. (Şirket, çalışanlarının emeklilik planları için çeşitli yatırım seçenekleri sunuyor.)

20. The pension system provides a safety net for retirees. (Emeklilik sistemi, emekliler için bir güvenlik ağı sağlar.)