Peculiar İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peculiar İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Peculiar İle İlgili Cümleler

Anlam: Özgün, garip veya tuhaf bir şekilde farklı olan şeyleri ifade etmek için kullanılan bir sıfattır.

  1. The painting in the gallery was quite peculiar. (Galerideki resim oldukça tuhaf idi.)
  2. He has a peculiar way of speaking. (Konuşma tarzı oldukça garip.)
  3. She has a peculiar habit of eating with her hands. (Elleriyle yemek yeme alışkanlığı tuhaf.)
  4. That is a peculiar dress you are wearing. (Giymiş olduğunuz elbise oldukça özgün.)
  5. The novel had a peculiar ending. (Romanın sonu oldukça tuhaftı.)
  6. John has a peculiar sense of humor. (John’un tuhaf bir mizah anlayışı var.)
  7. The building had a peculiar shape. (Bina oldukça özgün bir şekle sahipti.)
  8. She had a peculiar way of walking. (Yürüme tarzı oldukça garip.)
  9. The tree had a peculiar smell. (Ağacın kokusu oldukça tuhaftı.)
  10. The teacher had a peculiar teaching style. (Öğretmenin öğretme tarzı oldukça özgündü.)
  11. The food had a peculiar taste. (Yemek oldukça tuhaf bir tada sahipti.)
  12. The movie had a peculiar plot. (Filmin hikayesi oldukça özgündü.)
  13. The animal had a peculiar sound. (Hayvanın çıkardığı ses oldukça garip.)
  14. The artwork had a peculiar texture. (Sanat eserinin dokusu oldukça özgündü.)
  15. The flower had a peculiar color. (Çiçeğin rengi oldukça tuhaftı.)
  16. He has a peculiar taste in music. (Müzik zevki oldukça garip.)
  17. The house had a peculiar design. (Ev tasarımı oldukça özgündü.)
  18. The book had a peculiar cover. (Kitabın kapağı oldukça tuhaftı.)
  19. She had a peculiar way of doing things. (İşleri yapma tarzı oldukça özgündü.)
  20. The sculpture had a peculiar shape. (Heykelin şekli oldukça garip.)
  1. The weather today is quite peculiar for this time of year. (Bu mevsim için bugünkü hava oldukça tuhaf.)
  2. The old man had a peculiar habit of talking to himself. (Yaşlı adamın kendisiyle konuşma alışkanlığı tuhaf.)
  3. The car had a peculiar noise coming from the engine. (Arabanın motorundan gelen ses oldukça garip.)
  4. The house had a peculiar smell that no one could identify. (Evde herkesin tanıyamadığı tuhaf bir koku vardı.)
  5. She has a peculiar way of organizing her closet. (Dolabını düzenleme tarzı oldukça özgün.)
  6. The new art exhibit was full of peculiar and avant-garde pieces. (Yeni sanat sergisi özgün ve avangart eserlerle doluydu.)
  7. The hotel room had a peculiar layout that made it difficult to navigate. (Otel odası özgün bir düzenlemeye sahipti ve gezinmesi zordu.)
  8. His peculiar behavior was noticed by everyone at the party. (O tuhaf davranışlarıyla partideki herkesin dikkatini çekti.)
  9. The restaurant had a peculiar menu with unusual dishes. (Restoranın menüsü tuhaf ve alışılmadık yemeklerle doluydu.)
  10. The artist had a peculiar style that was instantly recognizable. (Sanatçının özgün bir tarzı vardı ve hemen tanınırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.