Pawn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pawn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pawn Nedir?


Pawn, satranç oyununda piyon olarak bilinen, oyun tahtasındaki en küçük ve en zayıf taşlardan biridir. Satranç oyununda çok önemli bir role sahiptir ve doğru kullanıldığında rakip taşları etkisiz hale getirerek oyunda avantaj sağlayabilir.

Örnek Cümleler:


1. In chess, the pawn is the weakest piece on the board. (Satrançta, piyon tahtadaki en zayıf taştır.)
2. He sacrificed his pawn to gain control of the center of the board. (Oyun tahtasının merkezini kontrol etmek için piyonunu feda etti.)
3. The pawn can only move forward one square at a time, except on its first move. (Piyon, ilk hareketinde haricinde sadece bir kare ileri hareket edebilir.)
4. She was able to promote her pawn to a queen, which helped her win the game. (Oyununu kazanmasına yardımcı olan piyonunu bir kraliçeye terfi ettirdi.)
5. The opponent captured his pawn with a knight, putting him at a disadvantage. (Rakip, piyonunu at ile yakalayarak onu dezavantajlı hale getirdi.)
6. He lost his pawn early in the game and struggled to catch up. (Oyunun başında piyonunu kaybetti ve geri kalmak için mücadele etti.)
7. The pawn structure can have a big impact on the outcome of the game. (Piyon yapısı, oyunun sonucuna büyük etki edebilir.)
8. The pawn represents the common people in the game of chess. (Satranç oyununda piyon, halkı temsil eder.)
9. The pawn is often used as a decoy to distract the opponent’s pieces. (Piyon, rakip taşların dikkatini dağıtmak için sık sık bir tuzak olarak kullanılır.)
10. She moved her pawn two squares forward, preparing for an attack on the opponent’s knight. (Rakip atına saldırmak için hazırlık yapmak için piyonunu iki kare ileri taşıdı.)
11. The pawn can be a very powerful weapon in the right hands. (Doğru ellerde piyon, çok güçlü bir silah olabilir.)
12. He underestimated the power of his opponent’s pawn and lost the game as a result. (Rakibinin piyonunun gücünü küçümsedi ve sonuç olarak oyunu kaybetti.)
13. She used her pawn to block the opponent’s bishop and prevent it from moving. (Rakip filinin hareketini engellemek için piyonunu kullandı.)
14. The pawn is often the first piece to be developed in the opening of a game. (Oyunun açılışında genellikle piyon ilk hareket eden taş olur.)
15. The opponent’s pawn threatened to promote to a queen, so he had to take action. (Rakibin piyonu kraliçeye terfi etme tehdidi oluşturduğundan, harekete geçmek zorunda kaldı.)

  1. He sacrificed his pawn to gain time and make a more strategic move. (Daha stratejik bir hamle yapmak için zaman kazanmak için piyonunu feda etti.)
  2. The pawn can also be used to create a barrier and protect other pieces on the board. (Piyon, aynı zamanda bir bariyer oluşturmak ve oyun tahtasındaki diğer taşları korumak için de kullanılabilir.)
  3. He used his pawn to block the opponent’s pawn and create a pawn chain. (Rakibin piyonunu engellemek ve piyon zinciri oluşturmak için piyonunu kullandı.)
  4. The pawn is often used to control important squares on the board. (Piyon, oyun tahtasındaki önemli kareleri kontrol etmek için sık sık kullanılır.)
  5. She exchanged her pawn for the opponent’s bishop, gaining an advantage in the game. (Rakip fili karşılığında piyonunu değiştirdi ve oyunda avantaj sağladı.)

(Türkçe anlamlarını yazarken İngilizce cümleleri tercüme etmeye çalıştık ancak bazı cümlelerde Türkçe karşılık tam olarak verilemedi. Bu nedenle Türkçe anlamları, cümlelerdeki olayın genel özelliğini belirten ifadeler olarak verildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.