Paw İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Paw Nedir?
Paw, Türkçe dilinde “pati” anlamına gelir. Hayvanların ayaklarının altındaki yastık şeklindeki bölüme denir.
Örnek Cümleler:
- My dog’s paw is injured. (Köpeğimin ayağı yaralı.)
- The cat left muddy paw prints on the floor. (Kedi zeminde çamurlu pati izleri bıraktı.)
- She gently stroked the puppy’s soft paw. (O, yavru köpeğin yumuşak patisini nazikçe okşadı.)
- The lion’s powerful paws were his weapon. (Aslanın güçlü pençeleri silahıydı.)
- The puppy tried to grab the ball with its paw. (Yavru köpek topu patisiyle yakalamaya çalıştı.)
- I love to watch the kitten play with its paw. (Yavru kediyi patisiyle oynarken izlemeyi seviyorum.)
- The bear’s huge paws were bigger than my head. (Ayının dev patileri kafamdan bile büyüktü.)
- The rabbit’s paws were small and fluffy. (Tavşanın patileri küçük ve pofuduktu.)
- The puppy left wet paw prints on the tile floor. (Yavru köpek, fayans zeminde ıslak pati izleri bıraktı.)
- The monkey used its paw to grab a banana. (Maymun, bir muzu yakalamak için patisini kullandı.)
- The cat’s sharp claws were hidden in its paw. (Kedinin keskin tırnakları patisinde saklıydı.)
- The polar bear’s paws were adapted to walking on ice. (Kutup ayısının patileri, buzda yürümeye uyum sağlamıştı.)
- The dog scratched the door with its paw to be let in. (Köpek içeri alınmak için patisiyle kapıyı çizdi.)
- The paw print in the mud belonged to a raccoon. (Çamurdaki pati izi bir rakuna aitti.)
- The duck’s webbed feet were actually modified paws. (Ördeğin yüzer ayakları aslında modifiye edilmiş patilerdi.)
- The cat stretched out its paw to touch my hand. (Kedi, elimi tutmak için patisini uzattı.)
- The bear used its paw to swat at the bees. (Ayı, arılara vurmak için patisini kullandı.)
- The puppy curled up its paws and went to sleep. (Yavru köpek patilerini kıvırarak uyudu.)
- The wolf’s paw left a deep impression in the snow. (Kurdun patisi kar üzerinde derin bir iz bıraktı.)
- The rabbit hopped away on its hind paws. (Tavşan arka patileri üzerinde sıçrayarak uzaklaştı.)
Diğer Kullanımlar:
Paw kelimesi sadece hayvanların ayakları için kullanılmaz. Aşağıdaki örnek cümlelerde, paw kelimesinin farklı kullanımlarına örnekler verilmiştir:
- The hiker followed the paw prints to find the lost dog. (Yürüyüşçü, kayıp köpeği bulmak için pati izlerini takip etti.)
- The chef used a paw-shaped cookie cutter for the dessert. (Şef tatlı için pati şeklinde bir kurabiye kesici kullandı.)
- The child drew a picture of a paw print with finger paint. (Çocuk parmak boyasıyla pati izi resmi çizdi.)
- The athlete injured his paw during the game. (Sporcu oyun sırasında ayağını incitti.)
- The detective discovered a paw print near the crime scene. ( Dedektif, suç mahalline yakın bir pati izi buldu.)
- The bear cub playfully swiped at its mother’s paw. (Ayı yavrusu oyun oynarken annesinin patisine dokundu.)
- The toddler tried to fit the puzzle piece into the paw-shaped hole. (Küçük çocuk, bulmaca parçasını pati şeklindeki deliğe yerleştirmeye çalıştı.)
- The firefighter used a paw tool to break down the door. (İtfaiyeci, kapıyı kırmak için pati şeklinde bir alet kullandı.)
- The artist created a sculpture of a lion’s paw out of clay. (Sanatçı, kilden bir aslan patisi heykeli yaptı.)
- The vet examined the dog’s paw to check for injuries. (Veteriner, yaralanmaları kontrol etmek için köpeğin ayağına baktı.)
Hemen Yorum Yaz