Pay İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Pay İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlam: Ödemek, ödeme yapmak, hisse senedi gibi bir şeyi satın almak için ödemek.
-
I will pay for the dinner tonight.
(Tonight’s dinner için ben ödeme yapacağım.) -
Can you pay the rent this month?
(Bu ay kira ödemesini sen yapabilir misin?) -
She always pays her bills on time.
(O, faturalarını her zaman zamanında öder.) -
I have to pay for this shirt.
(Bu gömleğin bedelini ödemek zorundayım.) -
The company decided to pay its employees a bonus.
(Şirket, çalışanlarına bir bonus ödemeye karar verdi.) -
Please pay attention to the instructions.
(Lütfen talimatlara dikkat edin.) -
He offered to pay me for my help.
(Yardımım için bana ödeme yapmayı teklif etti.) -
We should pay tribute to our veterans.
(Gazilerimize saygı göstermeliyiz.) -
She agreed to pay me back the money next week.
(O, önümüzdeki hafta bana parayı geri ödemeyi kabul etti.) -
The customers can pay by credit card or cash.
(Müşteriler kredi kartı veya nakit ödeme yapabilirler.) -
The school pays its teachers well.
(Okul öğretmenlerine iyi ödeme yapar.) -
He will pay the penalty for his mistake.
(Hatası için cezayı ödeyecek.) -
You can pay the fee online.
(Ücreti online olarak ödeyebilirsiniz.) -
The restaurant only accepts cash payments.
(Restoran sadece nakit ödeme kabul eder.) -
She refused to pay the ransom.
(O, fidye ödemeyi reddetti.) -
The company decided to pay for its employees’ healthcare.
(Şirket, çalışanlarının sağlık hizmetlerini ödemeye karar verdi.) -
We need to pay attention to the environment.
(Çevreye dikkat etmemiz gerekiyor.) -
He promised to pay me back with interest.
(Bana faiziyle geri ödeme yapacağına söz verdi.) -
The company is willing to pay for the training courses.
(Şirket, eğitim kursları için ödemeye hazır.) -
You can pay the deposit to secure your reservation.
(Rezervasyonunuzu garanti altına almak için depozito ödeyebilirsiniz.)
-
The company is planning to pay dividends to its shareholders.
(Şirket, hissedarlarına temettü ödemeyi planlıyor.) -
You have to pay the toll to use the highway.
(Otoyolu kullanmak için geçiş ücretini ödemeniz gerekiyor.) -
He offered to pay for my plane ticket.
(Uçak biletimin bedelini ödemeyi teklif etti.) -
The government is planning to pay compensation to the victims of the disaster.
(Hükümet, felaketin mağdurlarına tazminat ödemeyi planlıyor.) -
She forgot to pay the electricity bill.
(O, elektrik faturasını ödemeyi unuttu.) -
The company will pay for the conference registration fee.
(Şirket, konferans kayıt ücretini ödeyecek.) -
He always pays his taxes on time.
(O, vergilerini her zaman zamanında öder.) -
You need to pay for the parking ticket before leaving.
(Park cezasını ödemeden önce ayrılmak zorundasınız.) -
The company offers to pay for its employees’ gym membership.
(Şirket, çalışanlarının spor salonu üyeliklerini ödemeyi teklif ediyor.) -
He asked me to pay attention to his cat while he’s away.
(O, uzakta olduğu sürece kedisine dikkat etmemi istedi.)
Hemen Yorum Yaz