Participate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Participate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Participate

Participate, “katılmak” anlamına gelir.

  1. I am going to participate in the marathon next month. (Gelecek ay maratona katılacağım.)
  2. She didn’t want to participate in the talent show. (Yetenek gösterisine katılmak istemedi.)
  3. The company encourages employees to participate in volunteer work. (Şirket, çalışanların gönüllü çalışmalara katılmalarını teşvik eder.)
  4. We need everyone to participate in the meeting. (Toplantıya herkesin katılması gerekiyor.)
  5. He always tries to participate actively in class discussions. (Sınıf tartışmalarına aktif olarak katılmaya çalışır.)
  6. The team decided to participate in the tournament. (Ekip, turnuvaya katılmaya karar verdi.)
  7. I want to participate in the study abroad program next year. (Gelecek yıl yurtdışı öğrenim programına katılmak istiyorum.)
  8. She couldn’t participate in the meeting due to a family emergency. (Aile acil durumu nedeniyle toplantıya katılamadı.)
  9. The company invited customers to participate in the survey. (Şirket, müşterileri anket çalışmasına katılmaya davet etti.)
  10. The students were excited to participate in the science fair. (Öğrenciler, bilim fuarına katılmaktan heyecan duyuyorlardı.)
  11. He was asked to participate in a panel discussion about climate change. (İklim değişikliği hakkında bir panel tartışmasına katılmak için çağrıldı.)
  12. I don’t want to participate in the argument anymore. (Tartışmaya artık katılmak istemiyorum.)
  13. The team captain encouraged everyone to participate in the practice drills. (Ekip kaptanı, herkesin antrenmanlara katılmasını teşvik etti.)
  14. She has been chosen to participate in the leadership program. (Liderlik programına katılmak üzere seçildi.)
  15. We are looking for volunteers to participate in the beach clean-up. (Plaj temizliği çalışmasına katılmak için gönüllüler arıyoruz.)
  16. The company will not tolerate employees who refuse to participate in team projects. (Şirket, takım projelerine katılmayı reddeden çalışanları hoş karşılamayacak.)
  17. He was reluctant to participate in the dance performance, but his friends convinced him to do it. (Dans gösterisine katılmaya isteksizdi, ama arkadaşları onu ikna etti.)
  18. The school requires students to participate in at least one extracurricular activity. (Okul, öğrencilerin en az bir kulüp etkinliğine katılmalarını istiyor.)
  19. She was thrilled to be invited to participate in the fashion show. (Moda şovuna katılmak için davet edildiğinde heyecanlandı.)
  20. The program aims to encourage citizens to participate in local government decision-making. (Program, yerel yönetim kararlarına katılımı teşvik etmeyi amaçlıyor.)

Continued

Continued, “devam eden, sürmekte olan” anlamına gelir.

  1. The company’s continued success is due to their innovative products. (Şirketin devam eden başarısı, yenilikçi ürünlerine bağlıdır.)
  2. Despite the pandemic, the project continued without any major disruptions. (Pandemiye rağmen, proje önemli bir aksaklığa maruz kalmadan devam etti.)
  3. The continued growth of the city has led to increased traffic congestion. (Şehrin devam eden büyümesi, artan trafik sıkışıklığına neden oldu.)
  4. The novel is a continuation of the author’s previous work. (Roman, yazarın önceki eserinin devamı niteliğindedir.)
  5. The continued support of our customers is crucial to our business. (Müşterilerimizin devam eden desteği işimiz için hayati önem taşımaktadır.)
  6. The continued use of fossil fuels is contributing to climate change. (Fosil yakıtların devam eden kullanımı, iklim değişikliğine katkıda bulunmaktadır.)
  7. The team’s continued effort paid off with a victory in the championship game. (Ekip, devam eden çabaları sayesinde şampiyonluk maçında zafer elde etti.)
  8. The project manager provided continued guidance and support throughout the entire process. (Proje yöneticisi, tüm süreç boyunca devam eden rehberlik ve desteği sağladı.)
  9. The company’s continued investment in research and development has led to many breakthroughs. (Şirketin araştırma ve geliştirmeye devam eden yatırımları, birçok yeniliğe yol açmıştır.)
  10. Despite the challenges, the team continued to work together to find a solution. (Zorluklara rağmen, ekip çözüm bulmak için birlikte çalışmaya devam etti.)
  11. The continued use of single-use plastics is harming our environment. (Tek kullanımlık plastiklerin devam eden kullanımı, çevremize zarar veriyor.)
  12. The company’s continued commitment to sustainability is reflected in their eco-friendly products. (Şirketin sürdürülebilirliğe devam eden bağlılığı, çevre dostu ürünlerinde yansımaktadır.)
  13. The continued expansion of the business requires hiring more employees. (İşletmenin devam eden genişlemesi, daha fazla çalışanın işe alınmasını gerektirir.)
  14. The continued use of pesticides has had a negative impact on the bee population. (Pestisitlerin devam eden kullanımı, arı popülasyonu üzerinde olumsuz etkiye sahiptir.)
  15. The company’s continued investment in employee training has led to a highly skilled workforce. (Şirketin çalışan eğitimine devam eden yatırımı, yüksek vasıflı bir iş gücüne yol açmıştır.)
  16. Despite the setbacks, the team continued to push forward and ultimately achieved their

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.