Paradise İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Paradise İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Paradise (Cennet) İle İlgili Cümleler

Paradise, anlamı itibariyle büyük bir mutluluk, huzur ve mutlu bir yer olarak bilinir. Aşağıda, “paradise” kelimesiyle ilgili 20 örnek cümle yer almaktadır:

1. I want to go to a place that resembles paradise. (Cenneti andıran bir yere gitmek istiyorum.)
2. The Caribbean islands are considered paradise by many people. (Karayip adaları birçok insan tarafından cennet olarak kabul edilir.)
3. She found paradise on earth when she visited Hawaii. (Hawaii’yi ziyaret ettiğinde dünyadaki cenneti buldu.)
4. The little cottage in the woods was like paradise to the writer. (Ormandaki küçük kulübe yazar için cennet gibiydi.)
5. The couple decided to get married on a beach in paradise. (Çift, cennette bir plajda evlenmeye karar verdi.)
6. The flowers in the garden were like a small piece of paradise. (Bahçedeki çiçekler küçük bir cennet parçası gibiydi.)
7. His dream was to retire to a paradise-like island. (Emekli olduğunda cennete benzer bir adaya gitmek istiyordu.)
8. The clear water and white sand of the beach made it look like paradise. (Plajdaki berrak su ve beyaz kum cenneti andırıyordu.)
9. She felt like she was in paradise when she saw the sunset over the ocean. (Okyanusta batan güneşi görünce cennette olduğunu hissetti.)
10. The birds chirping in the morning made the garden feel like paradise. (Sabah kuşları ötmeye başlayınca bahçe cennet gibi hissettirdi.)
11. The resort was like paradise, with its palm trees and clear blue water. (Tatil köyü, palmiyeleri ve berrak mavi suyu ile cenneti andırıyordu.)
12. The park was a paradise for children, with its playgrounds and water fountains. (Park, oyun alanları ve su fıskiyeleriyle çocuklar için cennetti.)
13. The peaceful silence of the forest made it seem like a paradise. (Ormanın huzurlu sessizliği cenneti andırıyordu.)
14. The warm breeze and beautiful scenery made the island seem like paradise. (Sıcak esinti ve güzel manzara adayı cennet gibi gösterdi.)
15. The tropical rainforest was like a paradise for nature lovers. (Tropikal yağmur ormanı doğa severler için bir cennetti.)
16. The spa resort was like a paradise for people looking to relax and unwind. (Spa tatil köyü, rahatlamak ve stres atmak isteyen insanlar için cennet gibiydi.)
17. The peaceful lake was like a small paradise in the middle of the city. (Huzurlu göl, şehir ortasında küçük bir cennet gibiydi.)
18. The beautiful gardens and waterfalls made the palace look like paradise. (Güzel bahçeler ve ş

18. (devamı) elaleleri sarayı cennet gibi gösterdi.)
19. The sunset from the top of the mountain was a view that could only be described as paradise. (Dağın tepesinden batan güneş sadece cennet gibi tarif edilebilir bir manzaraydı.)
20. The luxury yacht cruise was like a journey to paradise on earth. (Lüks yat gezisi, dünyadaki cennete yapılmış bir yolculuk gibiydi.)

Paradise kelimesi, çoğunlukla güzellik, huzur, mutluluk ve mükemmellik gibi anlamlar taşır. Yer isimleri, tatil köyleri, doğal alanlar ve manzaralar, kelimenin kullanımında sıkça rastlanan örneklerdir.