Overtime Ban İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overtime Ban İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Overtime ban nedir?

Overtime ban, çalışanların normal çalışma saatlerinin dışında fazla mesai yapmalarının yasaklanmasıdır. Bu genellikle bir işverenin, maliyetleri azaltmak veya işçi haklarını korumak için uygulayabileceği bir politikadır.

Örnek cümleler:

1. The company has announced an overtime ban starting from next week. (Şirket gelecek haftadan itibaren fazla mesai yasağı ilan etti.)
2. The union is considering a strike in response to the overtime ban. (Sendika, fazla mesai yasağına yanıt olarak bir grev düşünüyor.)
3. Due to the overtime ban, I won’t be able to work extra hours this month. (Fazla mesai yasağı nedeniyle bu ay ekstra saatler çalışamayacağım.)
4. The overtime ban is expected to last for at least two weeks. (Fazla mesai yasağı en az iki hafta boyunca devam edecek.)
5. The company’s decision to implement an overtime ban has angered many employees. (Şirketin fazla mesai yasağı uygulama kararı birçok çalışanı kızdırdı.)
6. The overtime ban will apply to all employees, regardless of their position. (Fazla mesai yasağı, pozisyonlarına bakılmaksızın tüm çalışanlar için geçerli olacak.)
7. The overtime ban is aimed at reducing the company’s expenses. (Fazla mesai yasağı, şirketin masraflarını azaltmayı amaçlamaktadır.)
8. Some employees are worried about how the overtime ban will affect their income. (Bazı çalışanlar, fazla mesai yasağının gelirlerini nasıl etkileyeceğinden endişe ediyorlar.)
9. The union has called for a meeting to discuss the overtime ban. (Sendika, fazla mesai yasağı hakkında konuşmak için bir toplantı çağrısında bulundu.)
10. The overtime ban is expected to have a significant impact on the company’s productivity. (Fazla mesai yasağı, şirketin verimliliği üzerinde önemli bir etkiye sahip olması bekleniyor.)
11. Employees who violate the overtime ban may face disciplinary action. (Fazla mesai yasağını ihlal eden çalışanlar disiplin cezasıyla karşı karşıya kalabilirler.)
12. The overtime ban will not affect employees who are already working their contracted hours. (Fazla mesai yasağı, zaten sözleşmelerinde belirtilen saatlerde çalışan çalışanları etkilemeyecektir.)
13. The company has implemented the overtime ban in response to a decline in profits. (Şirket, kar düşüklüğüne yanıt olarak fazla mesai yasağı uyguladı.)
14. The overtime ban has caused a lot of resentment among employees. (Fazla mesai yasağı, çalışanlar arasında büyük bir öfke yaratmıştır.)
15. Employees affected by the overtime ban may be entitled to compensation

16. The overtime ban has led to some projects falling behind schedule. (Fazla mesai yasağı, bazı projelerin takvimlerinden geri kalmalarına neden oldu.)
17. The union has proposed an alternative to the overtime ban. (Sendika, fazla mesai yasağına alternatif bir öneride bulundu.)
18. The overtime ban has been implemented in an effort to avoid layoffs. (Fazla mesai yasağı, işten çıkarmaları önlemek için uygulandı.)
19. Some employees have expressed support for the overtime ban, citing the need for work-life balance. (Bazı çalışanlar, iş-yaşam dengesi gereksinimini gerekçe göstererek, fazla mesai yasağına desteklerini dile getirdiler.)
20. The company’s decision to implement an overtime ban has been met with mixed reactions from the public. (Şirketin fazla mesai yasağı uygulama kararı, halktan karışık tepkiler aldı.)