Over İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Over İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Over” İle İlgili Cümleler

“Over” kelimesi, “üzerinde, üstünde, üzerine, fazla, aşırı” gibi anlamlara gelir.

1. I threw the ball over the fence. (Çit üzerinden topu attım.)
2. The plane flew over the mountains. (Uçak dağların üstünden uçtu.)
3. She placed the blanket over the bed. (Yatağın üstüne battaniye koydu.)
4. I can’t get over how beautiful this view is. (Bu manzarayı ne kadar güzel olduğuna inanamıyorum.)
5. The bridge extends over the river. (Köprü nehrin üzerine uzanıyor.)
6. He towered over his opponent. (Rakibinin üstünde yükseldi.)
7. I prefer my coffee with just a little bit of milk over it. (Kahvemi üzerine sadece biraz süt istiyorum.)
8. The storm clouds loomed over the city. (Fırtına bulutları şehrin üzerinde belirdi.)
9. She chose the red dress over the blue one. (Mavi olan yerine kırmızı elbiseyi seçti.)
10. The new regulations will go into effect over the next few months. (Yeni düzenlemeler önümüzdeki birkaç ay içinde yürürlüğe girecek.)
11. The helicopter hovered over the building. (Helikopter binanın üstünde süzüldü.)
12. The argument escalated and spilled over into violence. (Tartışma büyüdü ve şiddete dönüştü.)
13. She’s been stressing over her upcoming exams. (Yaklaşan sınavları için endişeleniyor.)
14. The sound of the waves crashing over the rocks was soothing. (Dalgaların kayaların üstüne vurması sesi rahatlatıcıydı.)
15. She draped the scarf over her shoulders. (Eşarpı omuzlarına serdi.)
16. He tripped over the rug and fell. (Kilimin üstünde takıldı ve düştü.)
17. The city is famous for its view over the harbor. (Şehir limanın üzerindeki manzarasıyla ünlüdür.)
18. I’ll choose the restaurant with a view over the one with better food. (Daha iyi yemeği olan yer yerine manzaralı olan restoranı seçeceğim.)
19. The vase fell over and shattered on the floor. (Vazo devrildi ve yerde kırıldı.)
20. He’s been working overtime to finish the project before the deadline is over. (Projenin bitiş süresi gelmeden önce iş saatleri dışında çalışıyor.)

21. The bridge collapsed over the river due to heavy rain. (Köprü aşırı yağış nedeniyle nehrin üstünde çöktü.)
22. The students were jumping over the hurdles during the track and field event. (Öğrenciler, atletizm etkinliği sırasında engellerin üzerinden atlıyorlardı.)
23. The helicopter flew over the city to survey the damage caused by the earthquake. (Helikopter depremde oluşan hasarı gözlemlemek için şehrin üzerinde uçtu.)
24. She poured sugar over her cereal. (Mısır gevreği üzerine şeker döktü.)
25. The company is struggling to get over the loss of its biggest client. (Şirket, en büyük müşterisinin kaybını atlatmakta zorlanıyor.)
26. The painting was hung over the fireplace. (Tablo şöminenin üstüne asıldı.)
27. She’s been mulling over the decision for weeks. (Kararı haftalarca düşünüyor.)
28. The concert was postponed due to rain, but it was rescheduled for the next day and it was even better over there. (Konser yağmur nedeniyle ertelendi, ancak bir sonraki gün için yeniden planlandı ve orada daha da iyiydi.)
29. The coffee spilled over the table and onto the floor. (Kahve masanın üstünden döküldü ve yere aktı.)
30. He put his jacket over her shoulders to keep her warm. (Onu sıcak tutmak için ceketini omuzlarına koydu.)

Türkçe Karşılıkları

1. çit
2. dağ
3. yatak
4. inanamamak
5. nehir
6. rakip
7. üstüne
8. fırtına bulutu
9. tercih etmek
10. yürürlüğe girmek
11. süzülmek
12. şiddete dönüşmek
13. endişelenmek
14. rahatlatıcı
15. omuz
16. takılmak
17. manzara
18. seçmek
19. yerde
20. iş saatleri dışında çalışmak
21. çökmek
22. engeller
23. gözlemlemek
24. dökmek
25. atlatmak
26. asılmak
27. düşünmek
28. yeniden planlamak
29. dökmek
30. sıcak tutmak