Doggedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Doggedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Doggedly ne demek?

Doggedly, inatçı ve kararlı bir şekilde, istekli ve kararlı bir şekilde yapmak anlamına gelen bir zarftır.

Örnek Cümleler:

  1. He doggedly pursued his dream of becoming a professional musician. (O, profesyonel bir müzisyen olma hayalini kararlı bir şekilde takip etti.)
  2. Despite facing many obstacles, she doggedly worked towards her goal. (Birçok engelle karşılaşmasına rağmen, o hedefine kararlı bir şekilde çalıştı.)
  3. The team doggedly fought back and managed to win the game. (Takım inatla geri döndü ve oyunu kazanmayı başardı.)
  4. He doggedly refused to give up, even when everyone else had. (Herkes vazgeçtiğinde bile, o inatla pes etmeyi reddetti.)
  5. The detective doggedly pursued the suspect until he caught him. (Detektif şüpheliyi yakalayana kadar kararlı bir şekilde takip etti.)
  6. Despite the criticism, she doggedly continued to pursue her passion for art. (Eleştirilere rağmen, sanata olan tutkusunu kararlı bir şekilde sürdürdü.)
  7. He doggedly persisted in his efforts to improve his grades. (Notlarını düzeltmek için çabalarında ısrarla devam etti.)
  8. The athlete doggedly trained for months in preparation for the competition. (Sporcu yarışmaya hazırlık için aylarca kararlı bir şekilde antrenman yaptı.)
  9. Despite the setbacks, the entrepreneur doggedly pursued his vision for his business. (Zorluklara rağmen, girişimci işi için vizyonunu kararlı bir şekilde takip etti.)
  10. She doggedly held onto her beliefs, even in the face of opposition. (Karşıtlığa rağmen inançlarını kararlı bir şekilde savundu.)
  11. The team doggedly defended their lead throughout the game. (Takım, oyun boyunca önde kalmayı kararlı bir şekilde savundu.)
  12. Despite the danger, the firefighter doggedly fought the raging fire. (Tehlikeye rağmen, itfaiyeci yangına karşı kararlı bir şekilde mücadele etti.)
  13. He doggedly pursued justice for his client, no matter the cost. (Müşterisi için adaleti kararlı bir şekilde takip etti, maliyet ne olursa olsun.)
  14. Despite the long odds, the team doggedly fought their way to the championship. (Zorlu koşullara rağmen, takım kararlı bir şekilde şampiyonluğa doğru ilerledi.)
  15. She doggedly pursued her dreams, despite the naysayers. (Olumsuzluklara rağmen hayallerini kararlı bir şekilde takip etti.)
  16. Despite the criticism, he doggedly pursued his passion for writing. (Eleştirilere rağmen, yazma tutkusunu kararlı bir şekilde sürdürdü.)
  1. The teacher doggedly worked with her struggling students until they all showed improvement. (Öğretmen, mücadele eden öğrencileriyle kararlı bir şekilde çalışarak hepsinin ilerleme göstermesini sağladı.)
  2. Despite the exhaustion, the hiker doggedly climbed to the summit of the mountain. (Yorgunluğa rağmen, yürüyüşçü dağın zirvesine kararlı bir şekilde tırmandı.)
  3. The detective doggedly followed every lead in the case until he finally solved it. (Detektif, davada her ipucunu kararlı bir şekilde takip etti ve sonunda çözdü.)
  4. Despite the setbacks and failures, the entrepreneur doggedly persevered and eventually succeeded. (Zorluklara ve başarısızlıklara rağmen, girişimci kararlılıkla mücadele etti ve nihayetinde başarılı oldu.)

(Türkçe karşılıklar koyuldu, İngilizce cümleler kalın ve mavi renkte yazıldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.