Outside İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outside İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outside

Outside, Türkçe’de “dışarıda” anlamına gelir. Aşağıda, “outside” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulunmaktadır.

1. Outside the sun was shining and the birds were chirping. (Dışarıda güneş parlıyordu ve kuşlar cıvıldıyordu.)
2. He likes to spend his time outside in nature. (Doğada vakit geçirmeyi seviyor.)
3. The wind was howling outside as the storm approached. (Fırtına yaklaşırken, dışarıda rüzgar uğulduyordu.)
4. We enjoyed our picnic outside in the park. (Parkta piknik yaparken keyif aldık.)
5. Please wait outside the building for your ride. (Binanın dışında bekleyin lütfen.)
6. The children were playing outside in the yard. (Çocuklar bahçede dışarıda oynuyorlardı.)
7. It’s too hot to stay outside for too long. (Çok uzun süre dışarıda kalmak için çok sıcak.)
8. The cat was sitting outside the door waiting to be let in. (Kedi, içeri alınmak için bekleyerek kapının dışında oturuyordu.)
9. They took their chairs outside to enjoy the sunset. (Gün batımının keyfini çıkarmak için sandalyelerini dışarıya aldılar.)
10. We decided to have a barbecue outside in the backyard. (Arka bahçede barbekü yapmaya karar verdik.)
11. The concert was held outside in the park. (Konser, parkta dışarıda düzenlendi.)
12. She was standing outside the store waiting for it to open. (Dükkanın açılmasını bekleyerek dışarıda duruyordu.)
13. He prefers to exercise outside rather than in a gym. (Spor salonunda değil, dışarıda egzersiz yapmayı tercih ediyor.)
14. The flowers looked beautiful outside in the garden. (Bahçedeki çiçekler dışarıda güzel görünüyorlardı.)
15. The dog was barking outside the window. (Köpek, pencerenin dışında havlıyordu.)
16. She decided to take her painting outside to work on it. (Tablosunu dışarıya alarak üzerinde çalışmaya karar verdi.)
17. The children put on their raincoats

and went to play outside in the rain. (Çocuklar yağmurda dışarıda oynamak için yağmurluklarını giydiler.)
18. The pool was closed due to bad weather, so we had to swim outside. (Havuz kötü hava koşulları nedeniyle kapalıydı, bu yüzden dışarıda yüzmek zorunda kaldık.)

19. The couple sat outside the cafe, sipping their coffee and enjoying the view. (Çift, kafeteryanın dışında oturup kahvelerini yudumlarken manzaranın keyfini çıkarıyorlardı.)
20. He was so excited to finally go outside after being stuck inside all day. (Bütün gün içeride sıkışıp kaldıktan sonra nihayet dışarıya çıkmak için çok heyecanlıydı.)