Doating İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Doating (Bağışlama) İle İlgili Örnek Cümleler:
Türkçe Anlamı: Bir hayır kurumuna, ihtiyaç sahiplerine veya bir amaca maddi veya manevi olarak destek olmak.
- I believe in donating to organizations that support children’s education. (Çocukların eğitimine destek olan kuruluşlara bağış yapmaya inanıyorum.)
- She donated a large sum of money to help build the new community center. (Yeni toplum merkezini inşa etmek için büyük bir para bağışında bulundu.)
- He donates his time every week to volunteer at the local food bank. (Her hafta yerel gıda bankasında gönüllü olarak zamanını bağışlıyor.)
- I always try to donate clothing and household items to local charities. (Her zaman yerel hayır kurumlarına giysi ve ev eşyaları bağışlamaya çalışırım.)
- The company made a significant donation to support research on climate change. (Şirket, iklim değişikliği üzerine araştırmaları desteklemek için önemli bir bağış yaptı.)
- We are collecting donations to provide relief to families affected by the recent hurricane. (Son yaşanan kasırga nedeniyle etkilenen ailelere yardım sağlamak için bağış topluyoruz.)
- She decided to donate her kidney to save her sister’s life. (Kız kardeşinin hayatını kurtarmak için böbreğini bağışlamaya karar verdi.)
- The local animal shelter is always in need of donations to care for the animals. (Yerel hayvan barınağı, hayvanların bakımı için bağışlara her zaman ihtiyaç duyar.)
- He donated his art collection to the museum so that others could enjoy it. (Sanat koleksiyonunu müzeye bağışladı, böylece diğerleri de keyifle inceleyebilir.)
- I feel good knowing that my donation helped support a cause I care about. (Bağışımın, önem verdiğim bir amaç için destek sağladığını bilmek iyi hissettiriyor.)
- The non-profit organization relies on donations to continue providing services to the community. (Kâr amacı gütmeyen kuruluş, topluma hizmet vermeye devam etmek için bağışlara güvenir.)
- She donated blood regularly to help those in need. (İhtiyaç sahiplerine yardım etmek için düzenli olarak kan bağışında bulundu.)
- The local community center is able to provide free programs and resources thanks to donations from local businesses. (Yerel toplum merkezi, yerel işletmelerin bağışları sayesinde ücretsiz programlar ve kaynaklar sağlayabiliyor.)
- She decided to donate her hair to a charity that makes wigs for cancer patients. (Kanser hastaları için peruk yapımı yapan bir hayır kurumuna saçlarını bağışlamaya karar verdi.)
- The organization uses donations to provide medical care and support to those in need. (Kuruluş, ihtiyaç sahiplerine tıbbi bakım ve destek sağlamak için bağışları kullanıyor.)
- He donated his old car to a non-profit organization that helps veterans. (Eski arabasını, veterana yardım eden bir kâr amacı gütmeyen kuruluşa bağışladı.)
- The school’s PTA relies on donations to fund extracurricular activities for the students. (Okulun veli derneği, öğrenciler için okul dışı etkinlikleri finanse etmek için bağışlara güvenir.)
- She made a donation in memory of her late grandmother, who was passionate about animal welfare. (Hayvan refahı konusunda tutkulu olan geçmişteki büyükannesi anısına bir bağışta bulundu.)
- The charity auction raised a significant amount of money through donations of artwork and other valuable items. (Hayırsever müzayedesi, sanat eserleri ve diğer değerli eşyaların bağışlarıyla önemli bir miktarda para topladı.)
Hemen Yorum Yaz