Outrank İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outrank İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outrank

Outrank, birinin veya bir şeyin diğerine göre daha yüksek bir konuma sahip olması anlamına gelir. Özellikle sıralama veya statü açısından bir üstünlük ifade eder.

  1. My colleague’s experience outranks mine in this field. (Meslektaşımın bu alandaki deneyimi benimkini aşıyor.)
  2. Her determination and hard work outranked her lack of natural talent. (Kararlılığı ve sıkı çalışması, doğal yeteneği eksikliğinden üstün geldi.)
  3. In the army, the officers outrank the enlisted soldiers. (Ordu’da, subaylar astsubay askerleri aşıyor.)
  4. Your academic record can outrank your lack of work experience in some industries. (Bazı sektörlerde, akademik başarılarınız, iş deneyimi eksikliğinizi aşabilir.)
  5. The new smartphone model has outranked its predecessor in terms of features and performance. (Yeni akıllı telefon modeli, özellikler ve performans açısından önceki modelini aştı.)
  6. The CEO’s opinion always outranks those of lower-level employees in decision-making processes. (CEO’nun görüşleri, karar alma süreçlerinde alt kademe çalışanların görüşlerinden her zaman üstündür.)
  7. In a democracy, the people’s interests should always outrank those of the government. (Demokraside, halkın çıkarları her zaman hükümetin çıkarlarının önünde olmalıdır.)
  8. The team’s captain outranks the other players in terms of authority on the field. (Takım kaptanı, saha otoritesi açısından diğer oyuncuları aşar.)
  9. My sister’s grades outrank mine, but I’m still proud of my own accomplishments. (Kız kardeşimin notları benimkilerden daha yüksek, ama kendi başarılarımdan hala gurur duyuyorum.)
  10. A company’s revenue should never outrank ethical considerations in decision-making. (Bir şirketin geliri, karar verme sürecinde etik düşüncelerin önünde asla olmamalıdır.)
  11. The safety of passengers must always outrank the convenience of transportation companies. (Yolcuların güvenliği, taşıma şirketlerinin rahatlığından her zaman önemlidir.)
  12. The benefits of renewable energy sources outrank those of fossil fuels in terms of sustainability. (Yenilenebilir enerji kaynaklarının faydaları, sürdürülebilirlik açısından fosil yakıtların faydalarını aşar.)
  13. In sports, winning should never outrank good sportsmanship and fair play. (Sporlarda, kazanmak iyi sporcu etiği ve adil oyunun önünde asla olmamalıdır.)
  14. The CEO’s salary shouldn’t outrank the salaries of other employees in the company. (CEO’nun maaşı, şirketteki diğer çalışanların maaşlarının önünde olmamalıdır.)
  15. The interests of a few shareholders shouldn’t outrank

the interests of the company as a whole. (Birkaç hissedarın çıkarları, şirketin tüm çıkarlarının önünde olmamalıdır.)
16. In a team project, the group’s success should always outrank individual recognition. (Bir ekip projesinde, grup başarısı her zaman bireysel tanınmadan önemlidir.)

  1. The reputation of a university should outrank its rankings in national or international lists. (Bir üniversitenin itibarı, ulusal veya uluslararası sıralamalardaki konumundan daha önemlidir.)
  2. The health and well-being of employees should always outrank company profits. (Çalışanların sağlık ve iyi oluşu, şirket karlılığından her zaman daha önemlidir.)
  3. In a marriage, mutual respect should outrank individual desires. (Bir evlilikte, ortak saygı, bireysel isteklerden daha önemlidir.)
  4. The quality of a product should always outrank the quantity produced in manufacturing processes. (Bir ürünün kalitesi, imalat süreçlerinde üretilen miktarın önünde olmalıdır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.