Outrageously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outrageously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Outrageously Nedir?

Outrageously kelimesi Türkçe’de “çok aşırı, acayip, şaşırtıcı bir şekilde” gibi anlamlara gelir.

Örnek cümleler:

1. She spent outrageously on designer clothes. (O, tasarımcı kıyafetleri için çılgınca para harcadı.)
2. The party was outrageously fun. (Parti şaşırtıcı derecede eğlenceliydi.)
3. The prices at that restaurant are outrageously high. (O restorandaki fiyatlar acayip derecede yüksek.)
4. He was dressed outrageously for the occasion. (O, olay için acayip giyinmişti.)
5. The teacher was outrageously strict with her students. (Öğretmen öğrencilerine acayip derecede sertti.)
6. The cake was outrageously delicious. (Kek şaşırtıcı derecede lezzetliydi.)
7. He was outrageously late for the meeting. (Toplantıya acayip geç kalmıştı.)
8. The new movie was outrageously bad. (Yeni film acayip derecede kötüydü.)
9. She was outrageously talented at playing the piano. (O, piyano çalmada acayip yetenekliydi.)
10. The car was outrageously fast. (Araba şaşırtıcı derecede hızlıydı.)
11. The book was outrageously long. (Kitap acayip derecede uzundu.)
12. The building was outrageously tall. (Bina şaşırtıcı derecede yüksekti.)
13. He was outrageously rude to the waiter. (Garsona acayip kaba davrandı.)
14. The colors in the painting were outrageously bright. (Tablodaki renkler acayip derecede parlaktı.)
15. She danced outrageously at the party. (O, partide acayip derecede dans etti.)
16. The weather was outrageously hot. (Hava şaşırtıcı derecede sıcaktı.)
17. The company’s profits were outrageously high. (Şirketin karı acayip derecede yüksekti.)
18. The comedian’s jokes were outrageously funny. (Komedyenin şakaları şaşırtıcı derecede komikti.)
19. The service at the restaurant was outrageously slow. (Restorandaki servis acayip derecede yavaştı.)
20. The view from the top of the mountain was outrageously beautiful. (Dağın tepesinden manzara şaşırtıcı derecede güzeldi.)

21. The hotel room was outrageously luxurious. (Otel odası şaşırtıcı derecede lüks.)
22. He spoke outrageously loud on the phone. (Telefonda acayip derecede yüksek sesle konuştu.)
23. The party decorations were outrageously over-the-top. (Parti süsleri şaşırtıcı derecede abartılıydı.)
24. The prices for the concert tickets were outrageously expensive. (Konser biletleri için fiyatlar acayip derecede pahalıydı.)
25. The athlete’s performance was outrageously impressive. (Sporcu performansı şaşırtıcı derecede etkileyiciydi.)
26. The outfit she wore to the event was outrageously bold. (O, etkinlik için giydiği kıyafet acayip derecede cesurdu.)
27. The traffic on the highway was outrageously congested. (Otoyoldaki trafik şaşırtıcı derecede yoğundu.)
28. The hotel’s breakfast buffet was outrageously delicious. (Otelin kahvaltı büfesi şaşırtıcı derecede lezzetliydi.)
29. The singer’s voice was outrageously beautiful. (Şarkıcının sesi şaşırtıcı derecede güzeldi.)
30. The costume for the play was outrageously creative. (Oyun için kostüm şaşırtıcı derecede yaratıcıydı.)

(Türkçe anlamlarını yazdığımız cümlelerin İngilizce kısımlarını kalın ve mavi renkte yazdık.)