Ornate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ornate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ornate (Süslü)

Ornate kelimesi süslü, süslemeli veya detaylı anlamlarına gelmektedir. İşte bu kelimeyi İngilizce cümlelerde kullanarak anlamını daha iyi anlayabiliriz:

  1. The ballroom was decorated with ornate chandeliers. (Salon, süslü avizelerle dekore edilmişti.)
  2. She wore an ornate necklace with intricate designs. (O, karmaşık tasarımları olan süslü bir kolye takıyordu.)
  3. The ornate carvings on the door impressed us. (Kapıdaki süslü oymalar bizi etkiledi.)
  4. The palace was full of ornate tapestries and paintings. (Saray, süslü duvar halıları ve tablolarla doluydu.)
  5. The wedding cake was an ornate masterpiece. (Düğün pastası, süslü bir başyapıt idi.)
  6. The antique mirror had an ornate gold frame. (Antika ayna, süslü bir altın çerçeveye sahipti.)
  7. The bride’s gown was an ornate creation with lace and beads. (Gelinin elbisesi, dantel ve boncuklarla süslenmiş süslü bir tasarımdı.)
  8. The cathedral had ornate stained glass windows. (Katedral, süslü renkli camlı pencerelere sahipti.)
  9. The ornate fountain in the garden was the centerpiece. (Bahçedeki süslü çeşme, merkezi noktaydı.)
  10. The book was bound in ornate leather with gilt edges. (Kitap, süslü deri kaplı ve altın yaldızlı kenarlara sahipti.)
  11. The throne was adorned with ornate carvings and jewels. (Taht, süslü oymalar ve mücevherlerle süslenmişti.)
  12. The restaurant was decorated with ornate mirrors and paintings. (Restoran, süslü aynalar ve tablolarla dekore edilmişti.)
  13. The ornate ceiling of the theater was breathtaking. (Tiyatronun süslü tavanı nefes kesiciydi.)
  14. The ornate clock on the mantel was an antique. (Şöminedeki süslü saat antikaydı.)
  15. The dress was adorned with ornate embroidery. (Elbise, süslü nakışlarla süslenmişti.)
  16. The ornate gates to the palace were made of wrought iron. (Sarayın süslü kapıları, dövme demirden yapılmıştı.)
  17. The bride’s bouquet was an ornate arrangement of flowers. (Gelinin buketi, süslü bir çiçek düzenlemesiydi.)
  18. The ornate staircase in the foyer was a work of art. (Holdeki süslü merdiven bir sanat eseriydi.)
  19. The ornate frame around the painting drew our attention. (Tablonun etrafındaki süslü çerçeve dikkatimizi çekti.)
  20. The invitation was an ornate card with gold lettering. (

Davetiyeler, altın harflerle süslü bir kart şeklindeydi.)

Bu örnekler, “ornate” kelimesinin süslü veya detaylı şeyleri ifade etmek için kullanılabileceğini göstermektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.