Dissimulation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dissimulation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dissimulation İle İlgili Cümleler

Dissimulation, anlamını saklama, gizleme veya taklit etme anlamlarına gelir. Aşağıda dissimulation kelimesinin İngilizce cümlelerini ve Türkçe anlamlarını bulabilirsiniz:

  1. She was dissimulating her true feelings about the situation. (O, durum hakkındaki gerçek duygularını gizliyordu.)
  2. His dissimulation was obvious when he smiled at his enemy. (Düşmanına gülümsediğinde, onun taklit etmesi açıktı.)
  3. The politician was skilled in dissimulation, always hiding his true intentions. (Politikacı, gerçek niyetlerini her zaman gizleyen bir şekilde, dissimulation konusunda yetenekliydi.)
  4. Her dissimulation of her illness fooled everyone into thinking she was healthy. (Hastalığını gizleyen davranışı, herkesi sağlıklı olduğunu düşündürdü.)
  5. He used dissimulation to avoid answering the question directly. (Soruyu doğrudan cevaplamaktan kaçınmak için dissimulation kullandı.)
  6. She was skilled in the art of dissimulation, always able to hide her true emotions. (Dissimulation sanatında yetenekliydi, her zaman gerçek duygularını gizleyebiliyordu.)
  7. His dissimulation was so convincing that no one suspected his true intentions. (Taklit etmesi o kadar inandırıcıydı ki, kimse gerçek niyetlerini şüphelenmedi.)
  8. She used dissimulation to make herself appear more confident than she really was. (Gerçekte olduğundan daha kendinden emin görünmek için dissimulation kullandı.)
  9. His dissimulation was a necessary evil in his line of work. (İşinde gerekli bir kötülüktü, taklit etmesi.)
  10. She was a master of dissimulation, always able to maintain a poker face. (Dissimulation konusunda bir ustaydı, her zaman poker yüzü yapabiliyordu.)
  11. His dissimulation was so convincing that even his closest friends were fooled. (Taklit etmesi o kadar inandırıcıydı ki, en yakın arkadaşları bile kandırıldı.)
  12. She used dissimulation to avoid hurting her friend’s feelings. (Arkadaşının hislerini incitmekten kaçınmak için dissimulation kullandı.)
  13. His dissimulation was a way of protecting himself from his enemies. (Düşmanlarından kendini korumanın bir yolu olarak taklit etmesini kullanıyordu.)
  14. She was skilled in the art of dissimulation, able to deceive even the most astute observer. (Dissimulation sanatında yetenekliydi, en kurnaz gözlemciyi bile kandırabiliyordu.)
  15. His dissimulation was so well-executed that it appeared effortless. (Taklit etmesi o kadar iyi yapılmıştı ki, gayret göstermiyormuş gibi görünüyordu.)
  16. She used dissimulation to gain the trust of her enemies. (Düşmanlar

ını güvenini kazanmak için dissimulation kullandı.)
17. His dissimulation was a way of coping with his insecurities. (Güvensizlikleriyle başa çıkmanın bir yolu olarak taklit etmesini kullanıyordu.)

  1. She was known for her dissimulation, always able to keep her true thoughts and emotions hidden. (Dissimulationuyla tanınıyordu, her zaman gerçek düşüncelerini ve duygularını gizleyebiliyordu.)
  2. His dissimulation was a defense mechanism, a way of protecting himself from the world. (Taklit etmesi bir savunma mekanizmasıydı, kendini dünyadan korumanın bir yolu olarak kullanıyordu.)
  3. She used dissimulation to manipulate those around her, always getting what she wanted. (Çevresindekileri manipüle etmek için dissimulation kullanıyordu, her zaman istediğini elde ediyordu.)

(Her bir İngilizce cümleye mavi ve kalın HTML etiketi uygulanmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.