Dissimulator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dissimulator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dissimulator Nedir?

Dissimulator, bir şeyin gerçek doğasını veya niyetini gizlemek için yapılan eylemi ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. He is a great dissimulator, he always hides his true feelings.
   (Türkçe: O harika bir gizleyici, her zaman gerçek duygularını gizler.)

2. She is an expert in dissimulation, you never know what she’s really thinking.
   (Türkçe: O, gizleme konusunda uzman, gerçekte ne düşündüğünü asla bilemezsin.)

3. His dissimulation was so convincing that no one knew he was lying.
   (Türkçe: Onun gizlemesi o kadar ikna ediciydi ki kimse yalan söylediğini bilmiyordu.)

4. The politician’s dissimulation was revealed when he was caught in a lie.
   (Türkçe: Politikacının gizlemesi yalan yakalandığında ortaya çıktı.)

5. She used dissimulation to hide her true intentions.
   (Türkçe: Gerçek niyetlerini gizlemek için gizlemeyi kullandı.)

6. His dissimulation was so well executed that nobody knew he was involved in the crime.
   (Türkçe: Onun gizlemesi o kadar iyi yapılmıştı ki kimse suça dahil olduğunu bilmiyordu.)

7. Her dissimulation made it hard to know if she was being truthful or not.
   (Türkçe: Onun gizlemesi, dürüst olup olmadığını bilmeyi zorlaştırdı.)

8. The spy’s dissimulation allowed him to gain access to sensitive information.
   (Türkçe: Casusun gizlemesi, hassas bilgilere erişmesine izin verdi.)

9. His dissimulation was finally exposed when he made a mistake and revealed his true intentions.
   (Türkçe: Onun gizlemesi sonunda gerçek niyetlerini açığa çıkardığında bir hata yaptığında ortaya çıktı.)

10. She had a talent for dissimulation, which made her a successful con artist.
    (Türkçe: Dolandırıcı olmasına izin veren bir gizleme yeteneği vardı.)

11. The dissimulation of the company’s CEO was uncovered during an investigation.
    (Türkçe: Şirketin CEO’sunun gizlemesi bir soruşturma sırasında ortaya çıkarıldı.)

12. The murderer’s dissimulation was so good that he was able to fool the police for months.
    (Türkçe: Katilin gizlemesi o kadar iyiydi ki, polisi aylarca kandırabildi.)

13. Her dissimulation was so effective that she was able to keep her affair hidden from her husband.
    (Türkçe: Onun gizlemesi o kadar etkiliydi ki, eşinden kaçamağını gizleyebildi.)

14. The thief’s dissimulation allowed him to steal from the store without being detected.
    (Türkçe: Hırsızın gizlemesi, mağazadan çalmasına izin verdiğinde farkedilmeden.)

15. The con artist’s dissimulation was so elaborate that he was able to scam people out of thousands of dollars.
    (Türkçe: Dolandırıcının gizlemesi o kadar karmaşıktı ki, insanları binlerce dolar dolandırmayı başardı.)

16. The spy’s dissimulation included creating a fake identity to infiltrate the organization.
    (Türkçe: Casusun gizlemesi, örgüte sızmak için sahte bir kimlik oluşturmayı içeriyordu.)

17. Her dissimulation was uncovered when her lies were exposed by multiple witnesses.
    (Türkçe: Onun gizlemesi, yalanları birden fazla tanık tarafından açığa çıkarıldığında ortaya çıktı.)

18. The dissimulation of the murderer was so convincing that even his family didn’t suspect him.
    (Türkçe: Katilin gizlemesi o kadar ikna ediciydi ki, ailesi bile şüphelenmedi.)

19. The politician’s dissimulation included making promises he had no intention of keeping.
    (Türkçe: Politikacının gizlemesi, tutmayı düşünmediği vaatler vermekti.)

20. The con artist’s dissimulation was eventually uncovered when one of his victims reported him to the police.
    (Türkçe: Dolandırıcının gizlemesi, kurbanlarından birinin onu polise ihbar etmesiyle sonunda ortaya çıkarıldı.)