Organize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Organize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Organize

Organize, düzenli ve sistematik bir şekilde planlama yapmak, düzenlemek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. I need to organize my closet before the guests arrive. (Misafirler gelmeden önce dolabımı düzenlemem gerekiyor.)
2. She is very good at organizing events. (Olayları düzenlemekte çok iyi.)
3. We need to organize our schedule to have more free time. (Daha fazla boş zamanımız olması için programımızı düzenlememiz gerekiyor.)
4. The teacher helped the students organize their notes. (Öğretmen öğrencilere notlarını düzenlemelerine yardımcı oldu.)
5. I always organize my desk before starting work. (İşe başlamadan önce her zaman masamı düzenlerim.)
6. He needs to organize his thoughts before making a decision. (Karar vermeden önce düşüncelerini düzenlemesi gerekiyor.)
7. She spent the whole day organizing her bookshelf. (Tüm gününü kitaplığını düzenleyerek geçirdi.)
8. The team leader organized a meeting to discuss the project. (Takım lideri proje hakkında konuşmak için bir toplantı düzenledi.)
9. The company needs to organize a training session for the new employees. (Şirket yeni çalışanlar için bir eğitim oturumu düzenlemesi gerekiyor.)
10. I always organize my travel plans in advance. (Her zaman seyahat planlarımı önceden düzenlerim.)
11. The event organizers did a great job. (Olay düzenleyicileri harika bir iş çıkardı.)
12. He spent the weekend organizing his garage. (Garajını düzenlemek için hafta sonunu harcadı.)
13. The team needs to organize their strategy for the game. (Takım, oyun için stratejilerini düzenlemeleri gerekiyor.)
14. I always try to organize my day before going to bed. (Yatmadan önce her zaman günümü düzenlemeye çalışırım.)
15. She organized a surprise party for her friend’s birthday. (Arkadaşının doğum günü için sürpriz bir parti düzenledi.)
16. The company needs to organize its finances better. (Şirketin finanslarını daha iyi düzenlemesi gerekiyor.)
17. He organized a charity event to raise money for cancer research. (Kanser araştırmaları için

para toplamak için bir hayırseverlik etkinliği düzenledi.)
18. She always organizes her workspace to be more productive. (Daha verimli olmak için her zaman çalışma alanını düzenler.)

19. The museum needs to organize its exhibits in a more logical order. (Müze sergilerini daha mantıklı bir düzende düzenlemesi gerekiyor.)
20. The conference organizers provided a detailed schedule for the attendees. (Konferans düzenleyicileri katılımcılar için detaylı bir program sağladı.)

(Türkçe çevirileri cümlelerin yanında verilmiştir.)