Open İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Open İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Open” İle İlgili Cümleler

Anlamı: Açık, serbest, kullanılabilir, erişilebilir anlamına gelen “open” kelimesi, birçok farklı bağlamda kullanılabilir.

  1. The store is now open. (Mağaza şimdi açık.)
  2. Can you please open the window? (Lütfen pencereyi açar mısın?)
  3. The door was open, so we went inside. (Kapı açıktı, o yüzden içeri girdik.)
  4. The book was open to the last page. (Kitap son sayfaya açıktı.)
  5. The event is open to the public. (Etkinlik herkese açık.)
  6. She has an open mind about new ideas. (Yeni fikirlere açık bir zihni var.)
  7. The road is open again after the accident. (Kaza sonrası yol tekrar açıldı.)
  8. I like to keep an open schedule. (Boş bir takvime sahip olmayı seviyorum.)
  9. Let’s have an open discussion about this topic. (Bu konu hakkında açık bir tartışma yapalım.)
  10. The company has an open position for a new employee. (Şirket, yeni bir çalışan için açık bir pozisyona sahip.)
  11. The restaurant has an open kitchen. (Restoranın açık mutfağı var.)
  12. The park is open all year round. (Park yıl boyunca açık.)
  13. He left the door open by accident. (Kapıyı kazara açık bıraktı.)
  14. The flower has an open bloom. (Çiçek açık bir şekilde çiçek açmış.)
  15. The laptop has an open application running. (Dizüstü bilgisayar açık bir uygulama çalıştırıyor.)
  16. The store is open until 9 pm. (Mağaza 9’a kadar açık.)
  17. The project is still in the open stage. (Proje hala açık aşamada.)
  18. She has an open heart and is always willing to help others. (Açık kalpli biri ve her zaman başkalarına yardım etmeye istekli.)
  19. The investigation is still open and ongoing. (Araştırma hala açık ve devam ediyor.)
  20. The bank account is open for deposits. (Banka hesabı yatırımlar için açık.)
  1. The concert venue has an open seating arrangement. (Konser mekanı açık oturma düzenine sahip.)
  2. The store has an open return policy. (Mağaza açık iade politikasına sahip.)
  3. The window provides an open view of the city. (Pencere şehrin açık manzarasını sağlar.)
  4. The athlete has an open wound on his leg. (Sporcu, bacağında açık bir yara var.)
  5. The company has an open-door policy for employees to voice their concerns. (Şirket, çalışanların endişelerini dile getirmeleri için açık kapı politikasına sahip.)
  6. The park has an open field for soccer games. (Parkta futbol oyunları için açık bir alan var.)
  7. The presentation was open to feedback from the audience. (Sunum, izleyicilerden geri bildirime açıktı.)
  8. The museum has an open exhibit showcasing local artists. (Müze, yerel sanatçıları sergileyen açık bir sergiye sahip.)
  9. The book club is open to new members. (Kitap kulübü yeni üyelere açıktır.)
  10. The sky is open and clear today. (Bugün gökyüzü açık ve berrak.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.