Dismiss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dismiss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dismiss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dismiss, Türkçe karşılığı olarak “reddetmek” veya “kabul etmemek” anlamına gelir. İngilizce cümle içinde kullanım örnekleri aşağıdaki gibi verilebilir:

1. I’m sorry, but we have to dismiss your application. (Üzgünüm, ama başvurunuzu reddetmek zorundayız.)
2. The judge dismissed the case due to lack of evidence. (Hakim delil eksikliği nedeniyle dava dosyasını reddetti.)
3. The manager dismissed the employee for coming late to work. (Yönetici, işe geç kaldığı için çalışanı işten çıkardı.)
4. She dismissed his proposal without even listening to him. (O, onu dinlemeden teklifini reddetti.)
5. He was dismissed from the football team for breaking the rules. (Kuralları ihlal ettiği için futbol takımından kovuldu.)
6. The teacher dismissed the class early due to the power outage. (Öğretmen, elektrik kesintisi nedeniyle dersi erken bitirdi.)
7. The company dismissed several employees to cut costs. (Şirket maliyetleri azaltmak için birkaç çalışanı işten çıkardı.)
8. The principal dismissed the student’s excuse for not doing the homework. (Müdür, ödevini yapmamak için öğrencinin bahanesini kabul etmedi.)
9. The court dismissed the lawsuit as frivolous. (Mahkeme, anlamsız olduğu için dava dosyasını reddetti.)
10. The doctor dismissed her symptoms as just a common cold. (Doktor, semptomlarını sadece bir grip olarak reddetti.)
11. She dismissed his compliments as insincere. (O, onun iltifatlarını samimiyetsiz olarak reddetti.)
12. The politician dismissed the accusations as baseless. (Politikacı, suçlamaların temelsiz olduğunu reddetti.)
13. The company dismissed the idea of expanding to new markets. (Şirket, yeni pazarlara genişlemek fikrini reddetti.)
14. The coach dismissed the player from the team for disciplinary reasons. (Antrenör, disiplin nedeniyle oyuncuyu takımdan çıkardı.)
15. The board of directors dismissed the CEO for poor performance. (Yönetim kurulu, kötü performans nedeniyle CEO’yu görevden aldı.)
16. The customer dismissed the salesperson’s pitch as too pushy. (Müşteri, satış elemanının tavrını çok zorlayıcı olarak reddetti.)
17. The professor dismissed the student’s argument as illogical. (Profesör, öğrencinin argümanını mantıksız olarak reddetti.)
18. The coach dismissed the rumors about the team’s performance. (Antrenör, takımın performansıyla ilgili söylentileri reddetti.)
19. The judge dismissed the witness’s testimony as unreliable. (Hakim, tanığın ifadesini güvenilmez olarak reddetti.)
20. The committee dismissed the proposal for lack of funding. (

Komitenin bütçe eksikliği nedeniyle öneriyi reddetti.)

Bu örneklerde görüldüğü gibi, dismiss kelimesi reddetmek, kabul etmemek, görevden almak gibi farklı anlamlar için kullanılabiliyor.