Onto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Onto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Onto Kelimesi

Onto kelimesi, İngilizce bir bağlaçtır ve “üzerine, üzerine doğru, üzerine doğru ilerleyerek” gibi anlamlara gelir.

Örnek Cümleler:

  1. I climbed onto the roof to fix the shingles. (Çatıya tırmanarak kiremitleri tamir ettim.)
  2. The cat jumped onto the table to get the food. (Kedi yemeği almak için masanın üzerine atladı.)
  3. The toddler walked onto the stage and waved at the audience. (Çocuk sahneye yürüdü ve seyircilere el salladı.)
  4. The athlete leaped onto the high bar with ease. (Sporcu yüksek bara kolayca atladı.)
  5. The spider crawled onto the wall and disappeared into a crack. (Örümcek duvara tırmandı ve bir çatlağa kayboldu.)
  6. The thief sneaked onto the property and stole the car. (Hırsız mülke gizlice girdi ve arabayı çaldı.)
  7. The bird flew onto the branch and sang a melodious tune. (Kuş dalın üzerine uçtu ve güzel bir şarkı söyledi.)
  8. The ship sailed onto the open sea and disappeared from view. (Gemi açık denize yelken açtı ve görüşten kayboldu.)
  9. The child clung onto his mother’s leg and refused to let go. (Çocuk annesinin bacağına yapıştı ve bırakmayı reddetti.)
  10. The basketball player dunked the ball onto the hoop and scored. (Basketbolcu topu potanın üzerine salladı ve sayı attı.)
  11. The painter spilled the paint onto the canvas and created a masterpiece. (Ressam tuvale boyayı döktü ve bir şaheser yarattı.)
  12. The storm raged onto the coast and caused widespread damage. (Fırtına sahil boyunca esip yayıldı ve geniş çapta hasara neden oldu.)
  13. The car drove onto the highway and accelerated to full speed. (Araba otoyola girdi ve tam hızla hızlandı.)
  14. The runner sprinted onto the track and took the lead. (Koşucu pist üzerine fırladı ve önde gitti.)
  15. The dog jumped onto the bed and curled up for a nap. (Köpek yatağın üzerine atladı ve şekerleme yapmak için kıvrıldı.)
  16. The train pulled onto the platform and passengers boarded. (Tren perona geldi ve yolcular binmeye başladı.)
  17. The rain poured onto the roof and created a soothing sound. (Yağmur çatıya döküldü ve rahatlatıcı bir ses oluşturdu.)
  18. The quarterback threw the football onto the field and completed the pass. (Oyun kurucu futbolu sahaya attı ve pası tamamladı.)
  19. The actor stepped onto the stage and delivered a powerful monologue. (Aktör sahneye çıktı ve etkileyici bir monolog sundu.)
  20. The child spilled juice onto the carpet and caused a stain. (Ç
  1. The child spilled juice onto the carpet and caused a stain. (Çocuk halıya meyve suyu döktü ve leke oluştu.)

Türkçe Karşılığı:

  1. Kiremitleri tamir etmek için çatıya tırmandım.
  2. Kedi yemeği almak için masanın üzerine atladı.
  3. Çocuk sahneye yürüdü ve seyircilere el salladı.
  4. Sporcu yüksek bara kolayca atladı.
  5. Örümcek duvara tırmandı ve bir çatlağa kayboldu.
  6. Hırsız mülke gizlice girdi ve arabayı çaldı.
  7. Kuş dalın üzerine uçtu ve güzel bir şarkı söyledi.
  8. Gemi açık denize yelken açtı ve görüşten kayboldu.
  9. Çocuk annesinin bacağına yapıştı ve bırakmayı reddetti.
  10. Basketbolcu topu potanın üzerine salladı ve sayı attı.
  11. Ressam tuvale boyayı döktü ve bir şaheser yarattı.
  12. Fırtına sahil boyunca esip yayıldı ve geniş çapta hasara neden oldu.
  13. Araba otoyola girdi ve tam hızla hızlandı.
  14. Koşucu pist üzerine fırladı ve önde gitti.
  15. Köpek yatağın üzerine atladı ve şekerleme yapmak için kıvrıldı.
  16. Tren perona geldi ve yolcular binmeye başladı.
  17. Yağmur çatıya döküldü ve rahatlatıcı bir ses oluşturdu.
  18. Oyun kurucu futbolu sahaya attı ve pası tamamladı.
  19. Aktör sahneye çıktı ve etkileyici bir monolog sundu.
  20. Çocuk halıya meyve suyu döktü ve leke oluştu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.