Onto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Onto Kelimesi
Onto kelimesi, İngilizce bir bağlaçtır ve “üzerine, üzerine doğru, üzerine doğru ilerleyerek” gibi anlamlara gelir.
Örnek Cümleler:
- I climbed onto the roof to fix the shingles. (Çatıya tırmanarak kiremitleri tamir ettim.)
- The cat jumped onto the table to get the food. (Kedi yemeği almak için masanın üzerine atladı.)
- The toddler walked onto the stage and waved at the audience. (Çocuk sahneye yürüdü ve seyircilere el salladı.)
- The athlete leaped onto the high bar with ease. (Sporcu yüksek bara kolayca atladı.)
- The spider crawled onto the wall and disappeared into a crack. (Örümcek duvara tırmandı ve bir çatlağa kayboldu.)
- The thief sneaked onto the property and stole the car. (Hırsız mülke gizlice girdi ve arabayı çaldı.)
- The bird flew onto the branch and sang a melodious tune. (Kuş dalın üzerine uçtu ve güzel bir şarkı söyledi.)
- The ship sailed onto the open sea and disappeared from view. (Gemi açık denize yelken açtı ve görüşten kayboldu.)
- The child clung onto his mother’s leg and refused to let go. (Çocuk annesinin bacağına yapıştı ve bırakmayı reddetti.)
- The basketball player dunked the ball onto the hoop and scored. (Basketbolcu topu potanın üzerine salladı ve sayı attı.)
- The painter spilled the paint onto the canvas and created a masterpiece. (Ressam tuvale boyayı döktü ve bir şaheser yarattı.)
- The storm raged onto the coast and caused widespread damage. (Fırtına sahil boyunca esip yayıldı ve geniş çapta hasara neden oldu.)
- The car drove onto the highway and accelerated to full speed. (Araba otoyola girdi ve tam hızla hızlandı.)
- The runner sprinted onto the track and took the lead. (Koşucu pist üzerine fırladı ve önde gitti.)
- The dog jumped onto the bed and curled up for a nap. (Köpek yatağın üzerine atladı ve şekerleme yapmak için kıvrıldı.)
- The train pulled onto the platform and passengers boarded. (Tren perona geldi ve yolcular binmeye başladı.)
- The rain poured onto the roof and created a soothing sound. (Yağmur çatıya döküldü ve rahatlatıcı bir ses oluşturdu.)
- The quarterback threw the football onto the field and completed the pass. (Oyun kurucu futbolu sahaya attı ve pası tamamladı.)
- The actor stepped onto the stage and delivered a powerful monologue. (Aktör sahneye çıktı ve etkileyici bir monolog sundu.)
- The child spilled juice onto the carpet and caused a stain. (Ç
- The child spilled juice onto the carpet and caused a stain. (Çocuk halıya meyve suyu döktü ve leke oluştu.)
Türkçe Karşılığı:
- Kiremitleri tamir etmek için çatıya tırmandım.
- Kedi yemeği almak için masanın üzerine atladı.
- Çocuk sahneye yürüdü ve seyircilere el salladı.
- Sporcu yüksek bara kolayca atladı.
- Örümcek duvara tırmandı ve bir çatlağa kayboldu.
- Hırsız mülke gizlice girdi ve arabayı çaldı.
- Kuş dalın üzerine uçtu ve güzel bir şarkı söyledi.
- Gemi açık denize yelken açtı ve görüşten kayboldu.
- Çocuk annesinin bacağına yapıştı ve bırakmayı reddetti.
- Basketbolcu topu potanın üzerine salladı ve sayı attı.
- Ressam tuvale boyayı döktü ve bir şaheser yarattı.
- Fırtına sahil boyunca esip yayıldı ve geniş çapta hasara neden oldu.
- Araba otoyola girdi ve tam hızla hızlandı.
- Koşucu pist üzerine fırladı ve önde gitti.
- Köpek yatağın üzerine atladı ve şekerleme yapmak için kıvrıldı.
- Tren perona geldi ve yolcular binmeye başladı.
- Yağmur çatıya döküldü ve rahatlatıcı bir ses oluşturdu.
- Oyun kurucu futbolu sahaya attı ve pası tamamladı.
- Aktör sahneye çıktı ve etkileyici bir monolog sundu.
- Çocuk halıya meyve suyu döktü ve leke oluştu.
Hemen Yorum Yaz