Dismantle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dismantle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dismantle

Dismantle kelimesi, Türkçe’de “parçalara ayırmak” anlamına gelir. Bir yapı, makine veya sistemi sökerek parçalarına ayırmak, parçalara ayırmak gibi anlamlar taşır.

1. We need to dismantle this old car to sell the parts. (Bu eski arabayı parçalarına ayırmamız gerekiyor.)
2. The workers dismantled the scaffolding after the construction was finished. (İnşaat bittikten sonra işçiler iskeleleri söktü.)
3. The government has decided to dismantle the nuclear plant. (Hükümet, nükleer santrali sökme kararı aldı.)
4. He dismantled the argument with his sharp logic. (Keskin mantığıyla o tartışmayı çürüttü.)
5. The old bridge was dismantled and replaced with a new one. (Eski köprü söküldü ve yerine yeni bir köprü yapıldı.)
6. The workers dismantled the old machine and took it away for scrap. (İşçiler eski makineyi söktü ve hurdacıya götürdüler.)
7. The team had to dismantle the entire structure and start over from scratch. (Ekip, tüm yapıyı söküp sıfırdan başlamak zorunda kaldı.)
8. He dismantled the bomb before it could explode. (Patlamadan önce bombayı parçalara ayırdı.)
9. They are planning to dismantle the company and sell its assets. (Şirketi parçalara ayırmayı ve varlıklarını satmayı planlıyorlar.)
10. The old clock tower was dismantled and rebuilt brick by brick. (Eski saat kulesi parçalara ayrıldı ve tuğla tuğla yeniden yapıldı.)
11. The team had to dismantle the faulty equipment and replace it with new ones. (Ekip, arızalı ekipmanı sökmek zorunda kaldı ve yerine yenilerini koydu.)
12. The furniture had to be dismantled to fit through the narrow doorway. (Mobilyaların dar kapıdan geçmesi için parçalara ayrılması gerekiyordu.)
13. They dismantled the old house and used the salvaged materials for the new construction. (Eski evi söktüler ve kurtarılan malzemeleri yeni yapının yapımında kullandılar.)
14. The team dismantled the old stage and built a new one for the performance. (Ekip, eski sahneyi söktü ve performans için yeni bir sahne inşa etti.)
15. The army was ordered to dismantle the enemy’s defenses. (Orduya düşmanın savunmalarını sökmeleri emredildi.)
16. He dismantled the toy to see how it worked. (Nasıl çalıştığını görmek için oyuncakları parçalara ayırdı.)
17. The old barn had to be dismantled because it was unsafe. (Eski ahır güvensiz olduğu için sökülmek zorundaydı.)
18. They dismantled the old amusement park and built a new one with modern attractions. (Eski lunaparkı

söküp modern atraksiyonlara sahip yeni bir tane inşa ettiler.)
19. The team had to dismantle the damaged parts of the airplane and replace them with new ones. (Ekip, uçağın hasar gören parçalarını sökmek zorunda kaldı ve yerlerine yeni parçalar takıldı.)

20. The government decided to dismantle the old prison and build a new one with better facilities. (Hükümet, eski hapishaneyi söküp daha iyi imkanlara sahip yeni bir hapishane yapmaya karar verdi.)