One İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

One İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

One Kelimesi

One kelimesi, İngilizce’de “bir” anlamına gelir.

1. One apple is missing from the basket. (Sepetten bir elma eksik.)
2. I would like to buy one ticket to the concert. (Konsere gitmek için bir bilet almak istiyorum.)
3. Can I have one more slice of pizza? (Bir dilim daha pizza alabilir miyim?)
4. There’s only one way to solve this problem. (Bu sorunu çözmek için sadece bir yol var.)
5. I need one more person to join our team. (Takımımıza katılmak için bir kişiye daha ihtiyacım var.)
6. One of my favorite books is “To Kill a Mockingbird”. (En sevdiğim kitaplardan biri “Bülbülü Öldürmek”.)
7. Could you pass me one of those cookies? (Şu kurabiyelerden bana da bir tane uzatabilir misin?)
8. It only takes one minute to complete this survey. (Bu anketi tamamlamak için sadece bir dakika gerekiyor.)
9. I have one more class to attend before I can go home. (Eve gidebilmek için katılacağım bir dersim daha var.)
10. She’s the one who broke the vase. (Vazoyu kıran o bir kişi.)
11. The store only had one left in stock. (Mağazada sadece stokta bir tane kalmıştı.)
12. He’s one of the smartest students in his class. (Sınıfındaki en zeki öğrencilerden biri o.)
13. Could you please give me one more minute to finish this task? (Bu görevi bitirmek için lütfen bir dakika daha verebilir misiniz?)
14. The restaurant only allows one hour for each reservation. (Restoran her rezervasyon için sadece bir saat izin veriyor.)
15. One of the keys is missing from the keyboard. (Klavyeden biri anahtar eksik.)
16. He’s looking for one specific book at the library. (Kütüphanede

belirli bir kitabı arıyor.)
17. She wants to have one child and adopt one child. (Bir çocuğu olmak ve bir çocuğu evlat edinmek istiyor.)

18. The company is looking for one person to fill the position. (Şirket, pozisyonu doldurmak için bir kişi arıyor.)
19. He has only one goal in life, and that is to travel the world. (Hayatında sadece bir hedefi var, o da dünyayı gezmek.)
20. The recipe calls for one cup of sugar. (Tarif bir bardak şeker istiyor.)