Dish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dish Nedir?

Dish, bir kap, kase veya tabak gibi yemek servisi için kullanılan bir nesnedir.

Örnek cümleler:

1. I washed the dishes after dinner. (Yemekten sonra tabakları yıkadım.)
2. She placed the salad in a bowl. (Salatayı bir kaseye yerleştirdi.)
3. He broke a dish while washing it. (Yıkarken bir tabağı kırdı.)
4. The waiter cleared the dishes from the table. (Garson masadan tabakları topladı.)
5. She served the soup in a soup bowl. (Çorba kasesinde servis yaptı.)
6. He put the leftovers in a storage container. (Artanları bir saklama kabına koydu.)
7. The chef plated the steak on a dish. (Şef bifteği tabağa koydu.)
8. The cat knocked over the dish of milk. (Kedi süt kabını devirdi.)
9. She washed the serving dishes before the party. (Partiden önce servis tabaklarını yıkadı.)
10. He put the sushi on a decorative plate. (Sushiyi dekoratif bir tabağa koydu.)
11. She stacked the dishes in the dishwasher. (Bulaşık makinesine tabakları yerleştirdi.)
12. He picked up the broken pieces of the dish. (Kırılan tabağın parçalarını topladı.)
13. The chef prepared the sauce in a small dish. (Şef sosu küçük bir kapta hazırladı.)
14. She placed the cupcakes on a dessert plate. (Küçük kekleri tatlı tabağına yerleştirdi.)
15. He dried the dishes with a dish towel. (Tabakları bir mutfak bezi ile kuruladı.)
16. The caterer brought a dish of pasta to the party. (Yemek şirketi partide bir makarna tabağı getirdi.)
17. She heated up the leftovers in a microwave-safe dish. (Artanları mikrodalga uyumlu bir kabında ısıttı.)
18. He served the chicken on a platter. (Tavuğu servis tabağına koydu.)
19. The guest accidentally dropped a dish. (Misafir yanlışlıkla bir tabağı düşürdü.)
20. She organized the dishes in the cabinet. (Dolapta tabakları düzgünce yerleştirdi.)

Dish İfadeleri

1. She used a ceramic dish to bake the lasagna. (Lazanyayı pişirmek için seramik bir kap kullandı.)
2. He accidentally chipped the edge of the dish. (Tesadüfen tabağın kenarını kırdı.)
3. The chef prepared a delicious seafood dish. (Şef lezzetli bir deniz ürünleri tabağı hazırladı.)
4. She carefully arranged the sushi on the dish. (Sushiyi özenle tabağa yerleştirdi.)
5. He dropped the dish and it shattered into pieces. (Tabağı düşürdü ve parçalara ayrıldı.)
6. The hostess presented a beautiful fruit dish. (Ev sahibesi güzel bir meyve tabağı sundu.)
7. She stored the leftover soup in a plastic dish with a lid. (Artan çorbayı kapağı olan bir plastik kaba koydu.)
8. He used a fancy dish for the holiday feast. (Tatil yemeği için şık bir tabak kullandı.)
9. The restaurant served a signature dish that was very popular. (Restoran çok popüler bir imza yemeği servis etti.)
10. She accidentally dropped the dish and it made a loud noise. (Talihsizlikle tabağı düşürdü ve yüksek bir ses çıkardı.)
11. He found an old dish buried in the backyard. (Bahçede gömülü eski bir kap buldu.)
12. The pottery shop had a variety of handmade dishes. (Seramik dükkanı çeşitli el yapımı kaplar satıyordu.)
13. She served the ice cream in a chilled dish. (Dondurmayı soğuk bir kapta servis etti.)
14. He received a set of dishes as a wedding gift. (Düğün hediyesi olarak bir tabak takımı aldı.)
15. The caterer brought a vegetarian dish to the party. (Yemek şirketi partiye vejeteryan bir tabak getirdi.)
16. She carefully washed the fragile dish by hand. (Kırılgan tabağı el ile dikkatlice yıkadı.)
17. He used a glass dish for the baked ziti. (Fırında pişmiş ziti için cam bir kap kullandı.)
18. The waiter accidentally spilled sauce on the customer’s dish. (Garson yanlışlıkla müşterinin tabağına sos döktü.)
19. She placed the appetizers on a small dish for each guest. (Misafirler için her biri için küçük bir kapta atıştırmalıklar yerleştirdi.)
20. He collected antique dishes as a hobby. (Hobi olarak antika tabaklar topladı.)