On The Make İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

On The Make İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

On The Make Nedir?

“On the make” deyimi, genellikle bir kişinin kendi çıkarları için başkalarını kullanması veya kullanmaya çalışması anlamına gelir. Bu deyim, genellikle olumsuz bir anlam taşır ve ahlaki açıdan doğru olmayan bir davranışı ifade eder.

Örnek cümleler:

1. He’s always on the make for some easy money. (O her zaman kolay para kazanmanın peşinde.)
2. She’s on the make for a wealthy husband. (O, zengin bir koca arayışında.)
3. He’s always on the make, trying to climb the corporate ladder. (O her zaman yükselmeye çalışarak, kariyer merdivenlerini tırmanıyor.)
4. She’s on the make for a promotion, and she’ll do anything to get it. (O, terfi arayışında ve bunu elde etmek için her şeyi yapacak.)
5. He’s on the make for power and influence in the company. (O, şirkette güç ve etki arayışında.)
6. She’s always on the make for attention and praise. (O her zaman ilgi ve övgü arayışında.)
7. He’s on the make for a better job with higher pay. (O, daha yüksek ücretli bir iş arayışında.)
8. She’s on the make for a luxurious lifestyle. (O, lüks bir yaşam tarzı arayışında.)
9. He’s always on the make for new business opportunities. (O her zaman yeni iş fırsatları arayışında.)
10. She’s on the make for a sugar daddy to support her. (O, onu destekleyecek bir “şeker baba” arayışında.)
11. He’s on the make for fame and recognition in his field. (O, alanında ün ve tanınma arayışında.)
12. She’s always on the make for a good deal. (O her zaman iyi bir anlaşma arayışında.)
13. He’s on the make for revenge against his former boss. (O, eski patronuna karşı intikam arayışında.)
14. She’s on the make for social status and prestige. (O, sosyal statü ve prestij arayışında.)
15. He’s always on the make for adventure and excitement. (O her zaman macera ve heyecan arayışında.)
16. She’s on the make for a better life for her children. (O, çocukları için daha iyi bir yaşam arayışında.)
17. He’s on the make for a shortcut to success. (O, başarıya kısa yoldan ulaşma arayışında.)
18. She’s always on the make for a good bargain. (O her zaman iyi bir pazarlık arayışında.)
19. He’s on the make for a way to cheat the system. (O, sistemi dolandırmak için bir yol arayışında.)
20. She’s on the make for a chance to prove herself. (O, kendini kanıtlama şansı arayışında.)

21. He’s always on the make for opportunities to network and make connections. (O her zaman ağ kurma ve bağlantılar oluşturma fırsatları arayışında.)
22. She’s on the make for a way to impress her colleagues and superiors. (O, meslektaşlarına ve üstlerine etki etmenin bir yolunu arıyor.)
23. He’s on the make for a chance to get ahead of his competitors. (O, rakiplerinden önde olma şansı arayışında.)
24. She’s always on the make for a way to improve herself and her skills. (O her zaman kendisini ve becerilerini geliştirme fırsatları arayışında.)
25. He’s on the make for a shortcut to wealth and success. (O, zenginlik ve başarıya kısa yoldan ulaşmanın bir yolunu arıyor.)
26. She’s on the make for a way to break into the industry and make a name for herself. (O, sektöre girmenin ve kendisini duyurmanın bir yolunu arıyor.)
27. He’s always on the make for a chance to show off his knowledge and expertise. (O, bilgisini ve uzmanlığını sergileme fırsatları arayışında.)
28. She’s on the make for a way to stand out from the crowd and be noticed. (O, kalabalıktan sıyrılmanın ve fark edilmenin bir yolunu arıyor.)
29. He’s on the make for a way to get his foot in the door and start his career. (O, kapıyı açmanın ve kariyerine başlamanın bir yolunu arıyor.)
30. She’s always on the make for a way to get what she wants, no matter what it takes. (O, istediğini elde etmenin bir yolunu bulmak için her şeyi yapmaya hazır.)